menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Delikanlılığa iman etmeden müslüman olunur mu?

16 1
21.11.2025

Ey âşık, ey kesrette vahdeti bulmaya niyetlenmiş kişi, vahdeti istikametsiz bulamazsın. İstikameti arıyorsan da 'kendinden başka noktalara ihtiyacın var' demektir. Geometrinin daha başında öğretirler: Bir noktadan sonsuz sayıda doğru geçebilir. Ama iki noktadan yalnız bir doğru geçer. O yüzden, Sânî-i Hakîm, zamana birçok noktalar serpmiştir biz doğru yolu bulabilelim. Ve Bakara sûresinin 4. ayetinde şöyle buyurmuştur: "Sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler ve âhirete de onlar kesin olarak inanırlar."

İnsan bu dünyaya mutlu olmaya gelmemiştir. İnsan bu dünyaya 'delikanlı olmaya' gelmiştir. Hayat hiçbirimiz için her an mutluluğu garanti etmez. Fakat doğru şeyi yapmış olmaktan ötürü bir iç huzur yaşamayı başarabilirsin. Delikanlı olmaktan kastettiğim de bu. Delikanlı olmak, Allah'ın üzerindeki sanatına layık olmak, adam gibi adam olmak, işte bunu becermektir. İnsan delikanlı olduğunda mutluluğa benzeyen ama kesinlikle aynısı olmayan bir tatmin yaşar. Kendi içindeki emniyet, insanların onun elinden-dilinden-belinden duyduğu emniyet, varolduğu için kendisinin-başkalarının yaşadığı mutluluk, bu nefsî mutluluktan daha üst boyutta bir mutluluktur. Bunda 'varolduğunuz için' mutlu olursunuz. Varlığınız arttığı için değil. Ben 'nefsî mutluluk' ile 'kalbî mutluluk' arasındaki mesafeyi de buna göre tutuyorum.

Nefis varlığı arttığı müddetçe mutlu olur. Varlığını arttıracak ihtimallerle mutlu olur. Varlığını arttıran vuslatlarla mutlu olur. Fakat hayatını 'kalp ve ruhun derece-i hayatına' çıkarmış bahtiyar kişi, salt bu seviyede bir varlık arzulamaz, aksine, varlığının bir istikamet takip etmesiyle tatmin olur. "Bugün de istikamet üzere yaşadım!" demek "Bugün şu kadar para kazandım!" demekten daha çok ilgilendirir onu. Çünkü 'şu kadar para'yı herkes öyle-böyle kazanabilir. Ancak tek çizgi üzerinde yaşamayı........

© Risale Haber