Uyuşturucu ve Madde Bağımlılığı ile Mücadele
Bağımlılık, dünya genelinde toplumların mücadele ettiği, bireyler ve etkileşim içerisinde bulundukları aileleri dışında toplumların gelişmişliğini ve geleceğini tehdit eden en önem ve öncelik verilmesi gereken hastalıklardan biridir. Kavram olarak bağımlılık, Latincede ‘addicere’ sözcüğünden gelmekte olup ‘kendini başka birine ya da başka bir nesneye adamak’ veya ‘birinin kölesi olmak’ anlamlarında kullanılmaktadır. Genel anlamda bağımlılık kavramı; herhangi bir nesneye, kişiye veyahut varlığa karşı sürekli olarak duyulan istekle beraber kontrolü sağlanamayan irade olarak açıklanmaktadır. Madde bağımlılığı ise bir maddenin amacı dışında ve o maddeye karşı gelişen tolerans sonucu, gittikçe artan miktarlarda alınması, kişinin yaşamında sorunlara neden olmasına rağmen kullanımının sürdürülmesi ve madde azaltıldığında ya da bırakıldığında yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması ile giden tablodur. Bağımlılık, fizyolojik ve psikolojik sağlık başta olmak üzere sosyal hayatta yani ailevi, adli, mesleki alanlarda büyük hasarlara yol açabilen ve doğrudan ya da dolaylı olarak ölümle sonuçlanabilen bir hastalıktır.
Sigara ve çevre etkisiyle başlayan bağımlılıklar
Aslında madde bırakılmaz sadece ara verilir. Bağımlılık bir aile hastalığı olmakla birlikte çağın hastalığıdır. Genellikle çevrenin de etkisiyle sigara ile başlayan, daha sonra alkol alımı ile devam eden süreç bir de bakıyorsunuz ki en basitinden bali ardından eroin, esrar, bonzai, kokain ve benzerleri ile devam eder. Gençlik çağında, kişisel ekonomik buhranların baş göstermesiyle kumarında eşlik edeceği kötü alışkanlıklara yakalanmak mümkündür. Gençlerin ergenlik dönemlerinde ana baba tarafından çok iyi kontrol edilmesi, arkadaş çevresinin bilinmesi, ne alıp ne verdiğinin, kendisine verilen harçlıkların nasıl harcandığı ve kendisinde bulunan paranın kaynaklarının bilinmesi ve sorgulanması zaruridir.
Alkol ve madde bağımlılığı
Dünya Sağlık Örgütüne göre, alkol bağımlılığı, alkolün sürekli kullanımından kaynaklanan kullanım bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Alkol bağımlılığı; günlük hayatında belirgin bir sıkıntıya ya da kişinin işlevsellikte düşmesine yol açan, bir takım problemler meydana getirir. Madde bağımlılığı Dünya Sağlık Örgütünün, madde kullanımına bağlı bozukluklar adı altında sınıflandırılmaktadır. Vücuda girdiğinde davranışsal, ruhsal ve beden üzerinde değişikliklere neden olan, bağımlılık yapabilen kimyasal maddelere bağımlılık yapıcı maddeler denir. Bu maddeler tıbben psikoaktif madde olarak ta bilinmektedir.
Kurtulmak mümkün mü?
Liman Ayık Yaşam Derneğinin uygulamalarına göre; bağımlılıktan kurtulmanın beş basamağı vardır: motivasyon, çaba, zaman, sosyal destek ve uygun rehberlik programı. Bağımlılığın sona erme döngüsünde çoğu zaman ilk dört basamağın yerine geldiğini ancak bağımlının kayıp bir birey olarak görülmesini, maddenin bırakılamayacağı inancını ve ümitlerin tükenmesini ortaya çıkaran durum uygun rehberlik programının olmayışıdır. Bağımlılıkta tamamen iyileşme olmaz, iyileşme bir süreçtir ve ancak uygun rehberlik programı ile kişi bu süreç içerisinde kendi hayatının kontrolünü yeniden ele alarak hayatını uyuşturucudan bağımsız olarak devam ettirebilir.
Madde bağımlılığı ülkemizde gün geçtikçe ciddi bir şekilde yayılmaktadır
İHH’nın yayınladığı araştırmanın istatistiksel sonuçlarına göre; ‘’Ülkemizde sigara, alkol ve uyuşturucu maddeleriyle tanışma ve madde kullanım yaşı giderek düşüyor. 12-17 arası gençlerin büyük risk altında olduğu saptanmıştır. Türkiye’de uyuşturucuya başlama yaş ortalaması 20.8’dir. Uyuşturucu öncesi tütün kullanım oranı , alkol kullanım oranı ise 8’dir. Bunun ’si madde kullanmaya esrar ile başlamıştır. t.4’ ü maddeyi ilk kez arkadaş veya çevresinden temin etmektedir. 6’sı maddeye merak etkisiyle başlamıştır. Uyuşturucu ve madde bağımlılığına yakalananların d’ü ortaokul ve ilkokul düzeyinde eğitime sahip olup .6’sının annesi ev hanımıdır. q.2’si 15-24 yaş arasında uyuşturucu kullanmaya başlamıştır.’’ Geçen 10 yıl boyunca uyuşturucu madde kullanımına bağlı ölümler 2 kat artmıştır. Bağımlı bireylerin ilk madde kullanım yaşının ortalama 13 olduğunu bilinmektedir.[1]
İnsanoğlu biyopsikososyal bir varlıktır
Biyopsikososyal bir varlık olarak tanımlanan insanın ferdi ve sosyal hayatında yaşadığı süreçlerin pek çok bağlantılı alanları mevcuttur. Her ferdin ana rahmine düşmesinden önce planlanmış hayat sürecine, ana rahmine düşmesiyle birlikte irtibat alanları sürekli artmaktadır. Bu irtibat alanlarının da hayat yolculuğunda onu biyolojik ve psikolojik açıdan etkilediği gibi bunun topluma yansımaları ile ekonomik, sosyal, hukuki uzantılarıyla da yüzleşmekteyiz. Bu çerçevede her türlü bağımlılık hem bundan faydalanan finans odaklarının ilgi alanı olmakta hem de bunun zararlarıyla........
© Risale Haber
visit website