Cennet için mi çalışıyoruz?

Bazen vaazlarda veya dualarda Cenab-ı Allah'tan "Cenneti meccanen ver." şeklinde emir kipi ile kurulmuş cümlelere denk geliriz. Türkçede kip ekleri, bazen kendi anlamında kullanılmaz.Dualarımızın çoğu, bu kip kullanımına örnektir. Haşa, Allah'a emir verilmez. O'ndan sadece Araf Suresinin 205.Âyetinde buyurulduğu gibi "yalvararak ve ürpererek, alçak sesle" istenir, talep edilir.

Her duaya cevap veren Rabbimiz de dualarımıza bazen aynısını, bazen daha iyisini, bazen de hiç vermeme şeklinde mutlaka karşılık verir. Bu da eksik anlatılıyor veya anlaşılıyor. Bazen Allah'ın duaya hiç cevap vermeyişi de bir cevaptır. İsra Suresinin 11. Âyetinde buyrulduğu gibi bazen "İnsan, şerri de hayrı istediği gibi ister." İşte, Cenab-ı Allah, rahmetiyle muamele eder ve senin için şer olabilecek bir şeyi, acele ile çok istemene rağmen, sana vermez. Sen belki yıllar sonra bu isteğinin şer olduğunu, verilmemesinin de rahmet olduğunu anlarsın. Hayat, sadece dünyadan ibaret değil. Belki, asıl hayat ahiret hayatı olduğundan, senin istediğin bir şeyi ahiret hesabını kabul eder. Bilsek, bu bizim için daha hayırlıdır elbette.

Biz, meccanen istenen cennet duasına dönelim yine. Üstad, Bakara Suresinin 5. Âyetindeki "El muflihun" kelimesini izah ederken bu âyette "Doğru yol üzerine olanların felah bulacakları" müjdesinde, neye falan bulacaklarının mutlak bırakılıp tayin edilmemesinden, felahın yani kurtuluşun, taliplilerine göre olduğuna işaret ettiğini izah ediyor. Yani cehennemden kurtularak felah bulmak isteyenler, ondan kurtulacak; cennete girmek isteyenler, cennete kavuşmakla; Cenab-ı Allah'ı görmek isteyenler de onu görerek felah bulacaklar. Hepsinin başı ve en kestirme ve sıkıntısız, daha ileri nokta ise, Cenab-ı Allah'ın rızasını kazanmak. Fakat hangi durum olursa olsun, aslında cennet meccanen veriliyor bize. Bunun farkında olmak ve bunu bir şuur haline getirmek aslında çok sualin de önünü alabilecek nitelikte.

Bu fakire göre de Allah'ı taz'im ve ibadetin de temelinde cennetin bize,meccanen verildiğini bilmek, anlamak yatıyor. Peki, bazılarının dilinde pelesenk ettikleri, "Cennet verilmezse, kimse ibadet etmez, Kur'an'a kulak vermez bile." ifadelerinin bir hakikati var........

© Risale Haber