Düşünce iklimi-22: Herkes bir meşrepte olmaz
İnsan içtimai hayatın bir parçasıdır. Biz müminler tek bir Allah’a inanırız. Peygamberimiz bir, dinimiz bir, hep birlikte aynı havayı teneffüs ederiz, temel ihtiyaçlarımız aynıdır, birlikte okur, birlikte dinler ve düşünürüz. Bu birleri daha da çoğaltabiliriz. Biz beşer arasında bu kadar birler söz konusu olduğu gibi cemaatler ve sosyal hayatın farklı kesimleri arasında da bu ortak paydalardan söz etmek mümkündür. İnsanların mizaçları, istidatları farklılıklar gösterebilir. Bazen aynı insanın farklı zaman ve zeminlerde davranışlarında birtakım değişimler görebiliriz. Bu durumu iç dünyamızda yadırgayabiliriz ancak bunu hoşgörü ile karşılamamız gerekir. Yeter ki temel prensiplerde ve inançlarda herhangi bir sapma olmasın. Bezen, öyle insan var ki hayatının bir dönemini veya geri kalanını kronik hastalıklarla geçirebilir, bu hastalıkların onun psikolojik dengesini değiştirebileceğini hesaba katarak hoşgörülü olmamız gerekir. İnsanlar arasında mizaç ve tabiatlar farklı olduğundan herkesi aynı potaya koymak doğru değildir. Bir meseleyi ölçüp tartarken, tartışıp konuşurken farklı düşüncelere saygı göstermemiz gerekir. Yeter ki karşımızdaki arkadaşımız ihlası kaybetmesin, itirazını Lillah için yapsın, düşüncesinin arkasında art niyet taşımasın, gerisi teferruat sayılır. Armudun çöpü, üzümün sapı derseniz işin içinden çıkamazsınız.
Laf yetiştirmekten kendini yetiştirmeyi unutmak
Toplumda ve cemaatlerde, hatta günümüzde sosyal medya mecralarında ‘her şeye maydanoz olan’ insanlara rastlamak mümkündür. İşi gücü laf yetiştirmek olan insanın sermayesi de az olur, okumaya zaman ayıramaz, sermaye az olunca farklı düşünce ve fikirlere de saygısı o derece azalır. İnsanın kendini yetiştirmesi, çok........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Daniel Orenstein
John Nosta
Grant Arthur Gochin