Papa'yı ısıtınca Bediüzzaman'ı dondurmak
Benim "Bediüzzaman'ı dondurmak" diye tabir ettiğim bir tehlike var. Özellikle merhumun siyasete dair beyanlarında yapılan birşeydir bu. Mesela: Hazretin 'Eski Said hayatı' boyunca husumetini en çok izhâr ettiği devlet İngiltere'dir. Hatta bir yerde "Neden İngilizden bu kadar nefret ediyorsun?" sualini dahi şöyle cevaplar: "Sebep bir değil, bindir. Bana en ziyade şedid görünen, mânen ahlâkımıza vurduğu darbedir. Çekirdek halinde olan secâya-yı seyyieyi içimizde inkişaf ettirdi..." Fakat, II. Cihan Harbi'nden sonra, tehlikesine en çok işaret edilen ülke Sovyetler'e dönüşür. Zira, o dönemde, hem komünizm en şaşaalı devrini yaşamaktadır hem de Türkiye'den toprak talebinde bulunmaktadır. Özellikle mahkeme müdafaalarında bu mana çok tekerrür eder:
"Kur'ân hakikatlerine ve naşirlerine sarsılmaz bir rabıta ve iltizam ve bağlılık gibi hayat-ı içtimaiyeyi esasıyla temin eden bu râbıtaları inkâr etmekle ve şimaldeki dehşetli anarşistlik tohumu saçan ve nesil ve milliyeti mahveden ve herkesin çocuklarını kendine alıp karâbet ve milliyeti izale eden ve medeniyet-i beşeriyeyi ve hayat-ı içtimaiyeyi bütün bütün bozmaya yol açan kızıl tehlikeyi kabul etmekle ancak Nur şakirtlerine medâr-ı mes'uliyet 'cemiyet' namını verebilir."
Aynı dönemde Bediüzzaman'ın Amerika'ya bakışında da bazı ümitler bulunmaktadır. Çünkü, Amerika, dünya siyasetinde 'en ağır top' olmaya yeni başlamış, komünizmle de mücadeleye çalışan bir devlettir. Özellikle DP iktidarına yazılan mektuplarda bu argümanın altı çok çizilir:
"Ve dinde lâübali kısmını dahi cidden îkaz edip 'Aman, çabuk hakikat-i İslâmiyeye yapışınız!' ihtar ediyoruz ki, vatan ve millet ve onların hayatı ve saadeti, hakaik-i Kur'âniyeye dayanmak ve bütün âlem-i İslâmı arkasında ihtiyat kuvveti yapmak ve uhuvvet-i İslâmiye ile dört yüz milyon kardeşi bulmak ve Amerika gibi din lehinde ciddî çalışan muazzam bir devleti kendine hakikî dost yapmak, iman ve İslâmiyetle olabilir."
"Demokratlar mecburdurlar ki hem Nurcuları, hem ulemâyı, hem milleti memnun ve minnettar etmek, hem Amerika ve müttefiklerinin yardımlarını kaybetmemek için bütün kuvvetleriyle ezan meselesi gibi şeâir-i İslâmiyeyi ihyâ için mümkün oldukça tamire çalışmaları lâzım ve elzemdir."
"Şimdi milletin arzusuyla şeâir-i İslâmiyenin serbestiyetine vesile olan Demokratlar, hem mevkilerini muhafaza, hem vatan ve milletini memnun etmek çâre-i yegânesi, ittihad-ı İslâm cereyanını kendine nokta-i istinad yapmaktır. Eski zamanda İngiliz, Fransız, Amerika siyasetleri ve menfaatleri buna muarız olmakla mâni olurdular. Şimdi menfaatleri ve siyasetleri buna muarız değil, belki muhtaçtırlar. Çünkü komünistlik, masonluk, zındıklık, dinsizlik, doğrudan doğruya anarşistliği intaç ediyor. Ve bu dehşetli tahrip edicilere karşı ancak ve ancak hakikat-ı Kur'âniye etrafında ittihad-ı İslâm dayanabilir."
"Hem Salâhaddin'in, Asâ-yı Mûsâ'yı amerikalıya vermesi münasebetiyle deriz: Misyonerler ve Hıristiyan ruhanîleri, hem Nurcular, çok dikkat etmeleri elzemdir. Çünkü, herhalde şimal cereyanı, İslâm ve İsevî dininin hücumuna karşı kendini müdafaa etmek fikriyle, İslâm ve........© Risale Haber





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein