İnkarcılık kişisel bir 'zandır'

“(O azabın sebebi) şu ki, onlara peygamberleri apaçık deliller getirmişlerdi, fakat onlar: Bir beşer mi bizi doğru yola götürecekmiş? dediler, inkâr ettiler ve yüz çevirdiler. Allah da hiçbir şeye muhtaç olmadığını gösterdi. Allah zengindir, hamde lâyıktır.” (Teğâbun – 6)

Tegabun Suresi 6-9. ayetleri, insanlık tarihindeki en temel inanç problemlerinden birine değinmektedir: peygamberlerin rehberliğini kabul etmek ve ahirete inanmak. Bu ayetler, insanın rehberliğe olan ihtiyacını reddetmesi ve dirilişin mümkün olmadığını iddia etmesiyle ilgili önemli mesajlar sunar.

Tegabun Suresi 6. ayetinde, peygamberlerin insanları doğru yola davet ettiği ancak insanların bu davete karşı çıkıp “Bir beşer mi bizi doğru yola götürecekmiş?” diyerek yüz çevirdikleri vurgulanmaktadır. Buradaki temel sorun, inkarcıların ilahi rehberliği reddederken öne sürdükleri argümandır: Peygamberler, sonuçta birer insan olduğuna göre, onları neden dinlesinler?

İnkarcıların peygamberlere yönelik bu tavrı, temelde “insan merkezli” bir düşüncenin ürünüdür. Onlar, kendi sınırlı algılarıyla ilahi bilgiyi değerlendirmeye kalkışmış ve sırf peygamberlerin de birer beşer olması nedeniyle onları küçümsemişlerdir.

Teğabun Suresi 7. ayetinde inkarcıların dirilişin olmayacağına dair iddiaları vurgulanır. “Kesinlikle diriltilmeyeceğiz!” şeklindeki iddiaları, aslında gelecekte ne olacağı hakkında kesin bir bilgiye sahip........

© Pusula Gazetesi