menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çanakkale şehidi Yarbay Hasan ve köpeği Canberk

12 1
30.09.2025

1914 yaz ortası ile 1915 kış bitimi arası...

Çanakkale’de 17’nci Alay Komutanı Yarbay Hasan Bey, askerleriyle birlikte ilerlemektedir ve bu vaziyette Kilitbahir köyünün ortasındaki meydan çeşmesine kadar gelirler.

Hasan Bey’in dikkatini çeşmenin önündeki bir şey çeker. Yara bere içerisinde ve tüyleri dökülmüş bir köpek su içmek için çeşmenin etrafında dolaşmaktadır. Haliyle çeşme kapalıdır. Bu perişan halini görenler taş atarak köpeği çeşmeden kovmaya çalışırlar. Hasan Bey bu duruma çok üzülür, atından iner, köpeğin üzerindeki yaralara aldırmadan onu kucağına alır ve çeşmenin yanına götürür. Ona avcuyla su içirir, yaralarını eliyle temizler. Ardından kendi kumanyasını ikiye böler ve köpeğin karnını doyurur. Sonra da ızdırabı dinen zavallıyı yanına alarak yoluna devam eder. O günden sonra Yarbay Hasan Bey, köpeği yanından hiç ayırmaz. Adını da Canberk koyar...

Canberk kısa zamanda alaydaki bütün askerlerin dostu olur. Türk askerleriyle birlikte siperden sipere koşar, gece karanlıklarında köşe bucak devriye gezer. Tüyleri yeniden çıkar, yaraları tamamen iyileşir.

Bir gün dinlenme anında askerler komutanları Hasan Bey’e köpeğe bu kadar yakın ilgi göstermesinin nedenini sorarlar. Komutanın cevabı askerlerin yüreğine işler: ‘Yüce Allah’ın kıyamette bana ‘Bu köpeğe neden merhamet etmedin ey kulum?’ demesinden korkarım…’

İşte Hasan Bey böylesine güçlü inancı olan merhametli ve izzeti nefis sahibi biridir...

Günler geçer, bölgedeki çatışmalar şiddetlenir…

Yine göğüs göğüse süngü savaşlarının birinde, tarih 11 Temmuz’u gösterirken Mehmetçik, Kerevizdere’de Fransızları püskürtür. Savaş alanı Fransız askerlerinin cesetleriyle dolar; ama biz de zayiat veririz. Askerimiz bir yandan ölen arkadaşlarının defin işleriyle uğraşır, diğer yandan ise........

© Pusula Gazetesi