Kanuni'den İbrahim Hakkı'ya Mektuplar
Şimdilerde kalmadı ya, aşk mektupları vardı bir zamanlar.
Kalem tutan ellerden değil de, kebap olan gönüllerden, kâğıt parçacıklarına nakış nakış işlenmiş yürek yakan aşk nameleri.
Kim bilir kimler, uğruna bitap düştükleri sevgililerine ne ucu yanık mektuplar yollamışlardır.
Kim bilir kimlerinki, hangi hain ellerin hoyratlığında param parça olup, sahiplerinin yüreklerine su serpemeden yok olup gittiler.
Ve kim bilir kimler, koklamaktan okumaya kıyamayıp son nefeslerini verdiler o aşk namelerinin başucunda.
Dünyanın kaderini değiştirecek kudrete sahip kadın yada erkeklerin aşk karşısında nasıl el pençe divan olduklarına tanıklık ettikçe, aşkın kavurduğu yürekleriyle nasıl iktidar oyunlarını tavizsiz yürüttüklerine şaşırıp kalıyor insan.
Hürrem Sultan’ın Kanuni Sultan Süleyman’a yazdığı mektuptan:
“Hazret-i Sultanım,
Yüz(ümü) yere koyup kutsal ayağınızın bastığı toprağı öptükten sonra, benim devletimin güneşi ve sermayesi sultanım!
Eğer bu ayrılığın ateşine yanmış ciğeri kebap, göğsü........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden