menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Akran Zorbalığına Karşı Avustralya’dan Dersler

16 1
15.11.2025

Avustralya’nın kapsamlı “Akran Zorbalığını Önleme İncelemesi”, gençlerin yarısından fazlasının siber zorbalığa maruz kaldığını ve öğrencilerin dörtte birinin düzenli olarak zorbalık yaşadığını ortaya koyarken, federal hükûmetin “şikâyet geldiyse iki gün içinde harekete geçilecek” kuralı hızlı müdahale, kayıt tutma ve şeffaflığı zorunlu kılarak cezasızlık algısını dönüştürüyor.

Dünyanın neresine giderseniz gidin, okul bahçelerinde koşuşturan, koridorlarda fısıldaşan, okul servislerinde yer kapan çocukların sesine karışan görünmez bir gürültü var: Zorbalığın sesi. Kimi zaman bir lakap, kimi zaman telefon ekranına düşen bir görsel, kimi zaman arkadaş grubundan dışlama ve yalnızlaştırma.

Ama etkisi her zaman benzer.

Avustralya’dan gelen son haberler bu konunun artık sadece ailelerin değil, ulusal politikaların da en acil başlıklarından biri haline geldiğini gösteriyor. Ülkede yapılan kapsamlı “Akran Zorbalığını Önleme İncelemesi”nin ardından, federal hükûmet okullarda zorbalık şikâyetlerine en geç iki iş günü içinde müdahale edilmesini zorunlu kılan yeni bir ulusal plan açıkladı. Yani bir çocuğun hayatına dokunmak için “kritik saatleri” kurtarma çabası artık bir yasal çerçeveye kavuştu.

Söz konusu inceleme raporu, masa başında, teknik terimlerle ve sahadaki gerçeklikten uzak şekilde hazırlanmadı. Bir klinik psikolog ile intihar önleme alanında uzman bir araştırmacının öncülüğünde, ebeveynler, öğrenciler ve öğretmenlerden 1700’ün üzerinde bildirimin sonunda çok kapsamlı ve ayakları yere basan bir rapor ortaya çıktı.

Bir Krizin Anatomisi

Bu ulusal plan girişimi elbette bir anda ortaya çıkmadı ve ne yazık ki bir dizi trajedinin ardından olgunlaştı. Avustralya’da genç intiharları ile okul zorbalığı arasındaki bağ bir süredir tartışma konusuydu. Medyaya en çok yansıyan haberlerden birini anımsarsınız: 12 yaşındaki Charlotte O’Brien, sosyal medya üzerinden uğradığı akran zorbalığı sonucu intihar etmişti.

Ülkede çocukların erişimine sunulan Çocuk Yardım Hattı’na (Kids Helpline) başvurup akran zorbalığı sebebiyle intihar edeceği bildiriminde bulunan çocuk ve gençlerin sayısı giderek artıyor.

Kamuoyuna açıklanan bu son inceleme raporundaki rakamlar da hayli sarsıcı: Gençlerin yarısından fazlası siber zorbalığa maruz kaldığını söylüyor. 4. ila 9. sınıflar arasındaki öğrencilerin dörtte biri birkaç haftada bir zorbalığa uğruyor.

Geçtiğimiz günlerde Sidney’de bir lisede kız öğrencilerin görüntülerinin dijital olarak manipüle edilip internette dolaşıma sokulduğuna dair haberler, konunun “derin sahte” (deepfake) boyutunu da gündeme getirdi. Konu hakkında soruşturma devam ediyor ve iddialar polis ve okul tarafından oldukça ciddiye alınıyor; zira bu konu yüzünden yıllardır Avustralya’da birçok çocuk intiharı yaşandı.

Devletlerin bu yeni risk alanını görmesi ve çocukları korumak için hukuki refleksler geliştirmesi kaçınılmaz. Avustralya bu konuda sadece söz söylemekle kalmıyor, hukuki zemini de hızla güçlendiriyor. Örneğin geçtiğimiz ay Yeni Güney Galler (NSW) Eyalet Parlamentosu, yapay zekâ kullanılarak kişilerin yüzlerinin rızaları dışında müstehcen içeriklere monte edilmesini -yani “deepfake” üretimini- suç kapsamına aldı. Yasa değişikliğine göre gerçek ve tanımlanabilir bir kişinin rızası olmadan cinsel içerikli derin sahte üretmenin cezası artık üç yıla kadar hapis…

Kısacası Avustralya, “dijital çağda güvenlik” başlığını ciddiye alıyor, akran zorbalığına dair cezasızlık algısını da dönüştürüyor. Ayrıca Avustralya’da 16 yaş altı çocuklara yönelik olarak 10 Aralık’ta başlatılacak olan sosyal medya yasağına, kısa süre önce popüler forum sitesi Reddit ve canlı yayın platformu Kick de dahil edildi. Bu, dünyanın en kapsamlı sosyal medya yasağı.

Okulları birinci dereceden ilgilendiren yeni ulusal plan ise okullara çok net bir sorumluluk yüklüyor: “Şikâyet geldiyse iki gün içinde........

© Perspektif