TCMB Bu Sene Faiz İndiremez: Piyasalarda Sarsıntılı Carry Trade Dönemi

BAKIŞ

GÜLDEM ATABAY 13 Haziran 2024

Para politikası ötesinde rasyonel ekonomi politikalarına halen dönüş yapamayan Türkiye ekonomisinin kısa vadeli tek çıpası olan ve carry trade kaynaklı “TL’de istikrarı” zor günler bekliyor olabilir.

2024’ün ikinci yarısı Türkiye ekonomisi açısından çok farklı bir tablo ortaya serecek. Ekonomideki yavaşlama ölçüsünde sıcak para girişlerinin devam edeceğini, baz etkisinin gücü paralelinde de yıllık enflasyonun gerileyeceğini göreceğiz. Dünya ekonomisindeki dönemeçleri de bu dönemde izlemek önemli. Keza, enflasyon yavaşlarken başlayan faiz indirimleri eşliğinde küresel ekonomide toparlanmanın sağlıklı gelişmesi için “işlerin” yolunda gitmesi gerekli.

2020’den bu yana dünya ekonomisi halen pandemi ile gelen ekonomik şoku normalleştirme çabasında. Merkez bankaları ve hükümetler önce pandemi ile kapanan ekonomilerde oluşan kayıpları telafi etmek için yoğun destek verdiler. İzleyen süreçte oluşan tarihi enflasyon dalgasıyla mücadele etme çabalarında birleştiler. Pandemi aniden başlayıp da dünya ekonomisini vurduğunda, dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları 2008-2009 Küresel Finansal Kriz döneminde yaptıkları gibi faiz oranlarını sıfıra indirdi. Aşının bulunması ve ekonomilerin yeniden açılması ile oluşan yüksek ve ani enflasyonla mücadele içinse on yıllardır görülmemiş bir hızla faizleri yükselttiler. Şimdi söz konusu ülkeler kendi normallerine dönmeye yaklaştıkça, atılan adımlar arasında ayrışma başlayacak. Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve ABD Merkez Bankası (Fed) arasında ilk adım farkı Haziran başında gerçekleşti bile.

ECB 6 Haziran toplantısında politika faizini 25 baz puan düşürerek yüzde 4,0’dan yüzde 3,75’e indirdi. ECB faiz indirim döngüsünün birkaç aylık aralarla devamı bekleniyor. Bu faiz indiriminin olumlu tarafı, bankanın Euro Bölgesi içindeki enflasyonla mücadelesinde artık elinin daha rahat olduğunun net bir mesajı olması elbette. Diğer açıdan bakınca da Ukrayna işgali ile enerji şokunu en ağır hisseden ülkelerde ekonomik aktivitenin daha düşük faiz oranları ile desteğe ihtiyaç duyduğunun ilanı olması.

Şimdiye dek ECB ve Fed’in senkronize hareket etmesi, dikkatleri ABD Merkez Bankası’nın faiz indirimi zamanına çekiyor. Yatırımcılar ve ekonomistler Fed’den de benzer hamlenin 2024 son çeyreğinde geleceği konusunda hemfikir. Açıklanan veriler eşliğinde ilk faiz indirimi beklentileri Eylül ve Kasım ayları arasında dalgalanıyor. Ekonomik durgunluk yaratmadan enflasyonla mücadele anlamına gelen “yumuşak iniş” senaryosunun ideal dengesi kurulmuş gibi görünüyor.

ECB Faiz İndirirken Fed İndirmezse Ekonomiler Nasıl Etkilenecek?

Fakat sene başından bugüne kadar geçen dönemdeki beklentileri bir kez daha hatırlamak gerekli. Keza 2024 başında, bu sene Mart ayından başlayarak Fed’den altı faiz indirimi beklentisinin arkasında da aynı “yumuşak iniş” senaryosu vardı. Enflasyon ve büyüme verilerinin sürekli sıcak gelmesiyle ABD ekonomisinin gücü bu ortalama beklentilere meydan okudu. Son gelen istihdam ve ekonomik aktiviteye ait veriler, hisse senedi yatırımcısının 2024 son çeyrekte neredeyse dua ederek beklediği faiz indirimlerinin bu sene hiç gelmeyebileceği olasılığının yüksek olduğunu anlatıyor. Daha detaya inersek, ABD ekonomisi ve yüksek enflasyon birleşiminde sorun şu aşamada hizmet enflasyonundaki katılaşma. Hizmet enflasyonunun yaz boyunca........

© Perspektif