2025’in Ekonomik Resmi Netleşti: 22 Yılın En Zoru Kapıda

BAKIŞ

GÜLDEM ATABAY 6 Eylül 2024

İkinci çeyrek büyüme verisi, Ağustos ayı enflasyonu detayları ve 2025-2027 Orta Vadeli Program. Üçünü bir araya koyunca, 2025’in, 22 yıllık AKP iktidarı döneminin seçmen açısından en zor yılı haline gelmesi ve siyasi çalkantılara zemin oluşturması kaçınılmaz görünüyor.

Türkiye ekonomisi açısından önemli bir haftayı geride bıraktık. Önce ikinci çeyrek büyüme verisi açıklandı. Yerel seçimlerin tamamlanmasıyla başlayan “seçimsiz yıllarda” derinleşen parasal sıkılaştırmanın büyüme dinamiklerine ilk etkilerini ikinci çeyrek GSYH verisinden izledik. Arkasından açıklanan Ağustos ayı enflasyonu detayları, “dezenflasyon sürecindeki” mevsimsel olarak en rahat ayda enflasyon ivmesinde devam eden güce işaret etmesi açısından değerliydi.

Her iki verinin detaylarında 2025 için işaret edilen büyüme-enflasyon dinamikleri tazeyken, hükümet 2024 güncellemelerini de içeren 2025-2027 Orta Vadeli Program’ı (OVP) da açıkladı. Üçünü bir araya koyunca da 2025’in resmi netleşti: 22 yıllık AKP iktidarının sıradan vatandaş için en zor senesi ufukta belirdi.

Büyüme Verisi Ne Anlatıyor?

TCMB’nin açıklanan 2Ç24 GSYH verisini değerlendirdiği blog yazısı, ekonomistlerin de genel olarak değerlendirmesiyle paralel nitelikte. Pandemiden bu yana büyüme oranları, çok güçlü olması teşvik edilen iç talebe dayanarak potansiyelin üzerinde seyretmişti. Yerel seçimlerin ardından gelen ikinci çeyrekte büyüme, önceki çeyreğe göre sadece yüzde 0,1; geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2,5 arttı. İlk çeyrekteki sırasıyla yüzde 1,4 ve yüzde 5,3’e kıyasla ekonomik aktivitede önemli bir yavaşlama demek bu. TCMB de bu yavaşlamayı enflasyonu düşürme çabasıyla uyumlu olarak değerlendiriyor.

Hem TCMB hem de Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in ısrarla vurguladığı, büyümenin yavaşlaması eşliğinde “dengelenmekte” oluşu. Bunun anlamı da ilk çeyrekte ağırlıklı iç talep kaynaklı elde edilen yüksek büyüme, ikinci çeyrekte iç talebin büyümeye katkısının azaldığı, net ihracatın katkısının ise pozitife döndüğü bir sürece evrilmiş durumda.

TCMB, son açıkladığı Enflasyon Raporu’nda “çıktı fazlasının” izleyen çeyreklerde “çıktı açığına” döneceğini ima ederek, çeyreksel büyümenin eksiye dönmesinin enflasyonu güçlendiren iç talep baskısını hafifleteceğini, enflasyonda baz etkisi ötesinde aşağı yönlü bir kırılma yaratacağını öngörüyor. 2025-2026 boyunca da potansiyelin altında bir büyüme gereğini ilan ediyor.

Bu beklentiye dayanarak da enflasyon hedeflerini 2024 sonu için yüzde 38, 2025 sonu için yüzde 14 olarak açıklıyor. 2025 beklentisinin etrafında bulunan /- yüzde 7 gerçekleşme beklentisine göre yüzde 21’e kadar 2025 sonu enflasyonuna tahammül edeceğini ilan ediyor. Enflasyonun 2025 sonuna doğru yüzde 21’e varacak bir eğilimden daha güçlü seyretmesi halinde TCMB’nin ek önlem alacağını varsayabiliriz.

Bu önlemlerin içinde maliye politikasına enflasyonu düşürücü politikalara uyum çağrısı yapmak, 2024 boyunca yaptığı gibi sene sonu enflasyon beklentisini 2025 boyunca yukarı güncellemek seçenekleri bulunuyor.

IMF 4 Madde Gözden Geçirme Raporu’nda enflasyon hedeflerinde ciddi olunduğunu varsayarak, maliye politikası da sıkılaşmazsa faiz artışları gerekeceğini açıkça söylüyor.

Ağustos Enflasyonu Ne Anlatıyor?

Enflasyonda mevsimsellik açısından en rahat ay olan ağustosta tüketici fiyatları son 20 yıl ortalaması yüzde 0,4’e kıyasla Ağustos 2024’te yüzde 2,47 yükseldi. Baz etkisiyle (Ağustos 2023 aylık enflasyon yüzde 9,09) yıllık enflasyon 9,81 puanla yüzde 52’ye geriledi. Mayıs ayındaki yüzde 75 zirvesine göreyse 23 puan yavaşladı.

Siyaseten “enflasyonda geçiş dönemi bitti, dezenflasyon dönemi başladı” söyleminin arkasında bu sayılar var.

Yine TCMB’nin Aylık Fiyat Gelişmeleri raporundan enflasyonun kaynaklarına bakmak mümkün. Bankanın analizinde ön plana çıkanlar, ekonomistlerin de vurguladığı alanlar. Gıda fiyatlarının “uzun aradan sonra” yüzde 1,1 gerilemesi, yaz ayları sayesinde taze meyve ve sebze kalemindeki gerileme (yüzde -10). İşlenmiş gıda fiyatları ise aylık yüzde 2,4 yükselmiş. Kamu zamlarının enflasyon hedefini aşan oranlarda yapılması aylık enerji maliyetini artırırken, hizmet grubunda, ulaştırma (yüzde 9,2) ve eğitim kalemlerindeki (yüzde 11) katılık güçlü devam ediyor.

TCMB son raporunda 2024 sonu enflasyon hedefini güncellemeden yüzde 38’de bıraktı. Ancak ekonomistlerin hesabına göre sene sonunda enflasyonun yüzde 40’ın altına inmesi imkânsız. Beklentiler de yüzde 43-45 aralığında. 2025 sonu için ortalama TÜFE enflasyonu beklentisi ise yüzde 28-30 civarında.

Manşet enflasyondan öte, mevsimsel olarak düzeltilmiş çekirdek enflasyon rakamları da (B-C endeksleri) yüzde 3’ün üzerinde seyrediyor. Son çeyrekte aylık hedefini yüzde 1,5 diye açıklayan TCMB açısından enflasyon eğilimi halen çok yüksek. Faiz indirimi en az üç ay daha masada değil.

Büyüme verisi ve enflasyon verisi beraber değerlendirildiğinde çok net bir resim ortaya çıkıyor:

1. Ekonomide güç kaybı yeterli hızda değil: Parasal sıkılaştırma eşliğinde büyümede yavaşlama var. TCMB’nin enflasyon hedefi için........

© Perspektif