SDG-İsrail İlişkisi: Suriye Denklemi ve Türkiye’ye Yansımaları

JEOPOLİTİK

SDG/YPG’ye İsrail tarafından sağlanan lojistik, mali ve askerî destekler Türkiye’nin hem sınır güvenliği hem de bölgesel güç dengeleri açısından kritik bir değişken oluşturuyor. Somut veriler, hem Türkiye’nin güney sınırında kalıcı bir tehdit unsuru oluştuğunu, hem de PKK’nın Suriye kolunun dış destekle korunmasına olanak tanındığını gösteriyor. Bu durum Ankara’nın görmezden geleceği bir mesele değil.

ADNAN BOYNUKARA 26 Aralık 2025

Washington Post, 23 Aralık’ta “How Israeli covert activities in Syria seek to thwart its new government” (İsrail’in Suriye’deki gizli faaliyetleri yeni hükümeti nasıl boşa çıkarmayı hedefliyor?) başlıklı bir araştırma yayınladı. Gerry Shih, Ari Flanzraich, Adam Chamseddine, Ilan Ben Zion imzalarını taşıyan araştırma, İsrail’in Suriye’de giriştiği faaliyetleri detaylıca irdeliyor. Farklı konuları analiz eden araştırmada, SDG/YPG’nin İsrail ile ilişkisi, Suriye yönetimini güçsüz bırakmak için yapılan faaliyetler, güç dengeleri ve Türkiye’nin güvenlik kaygılarını etkileyen kritik unsurlar öne çıkıyor.

Araştırma, İsrail’in Suriye’de yürüttüğü operasyonların dolaylı etkilerini ortaya koyarken, SDG/YPG’nin rolünü de somut verilerle gözler önüne seriyor. Bu ilişki hem Suriye’nin siyasi bütünlüğünü hem de Türkiye’nin güvenlik ortamını etkileyen bir mesele olarak karşımıza çıkıyor. Önümüzdeki tablo, SDG/YPG-İsrail ilişkisinin yalnızca taktik değil, Suriye’nin geleceğini ve Türkiye’nin güvenliğini etkileyen stratejik bir mesele olduğunu gösteriyor.

Araştırmanın Temel Bulguları

Washington Post’un araştırması, sahadaki dinamiklere dair temel bulgular ortaya koyuyor. Bulgulardan birincisi, İsrail’in yeni Şam yönetimini zayıflatmak ve kendi stratejik hedeflerini ilerletmek amacıyla gizli operasyonlar yürüttüğü gerçeği. Bu faaliyetlerin, özellikle Dürzi topluluklar ve SDG/YPG üzerinden gerçekleştirildiği belirtiliyor. İkincisi, SDG/YPG’nin İsrail açısından işlevsel bir “arayüz” olarak kullanılması. Araştırmada, İsrail’in Dürzi silahlı gruplara sağladığı yardımın bir bölümü SDG/YPG kanalıyla aktarıldığı anlatılıyor. Bu aktarımlar sadece geçici destekler değil, koordineli bir operasyonel yapı oluşturuyor ve SDG/YPG’nin İsrail’in stratejik hedefleriyle senkronize hareket ettiği iddialarının gerçekle örtüştüğünü gösteriyor.

Üçüncüsü, Dürzi militanlara İsrail tarafından maaş verildiği ve bu unsurlara silah, cephane, tıbbi malzeme desteği sağlandığı yönündeki iddialarla ilişkili 17 Aralık 2024’te İsrail’in hava yoluyla Dürzi milislere askerî malzeme sevkiyatı yaptığına dair bulguların ortaya çıkması, İsrail’in sahada doğrudan askerî varlık göstermeden etkinlik kurma stratejisiyle de örtüşüyor.

Araştırmayla SDG/YPG’nin aynı zamanda Dürzi silahlı gruplara eğitim desteği de sağladığı ve iki yapı arasında operasyonel bir işbirliği bulunduğuna ilişkin iddialar da temellendiriliyor. SDG/YPG, Dürzi milislere askerî eğitim ve saha desteği sağlamakla kalmıyor, İsrail’in hava-kara lojistiğiyle uyumlu biçimde hareket ederek, Suriye’nin güneyinde İsrail tarafından belirlenen güvenlik ve denge hatlarını destekliyor.

Bütün bu destek ve koordinasyon mekanizmasının amacı, Şam yönetiminin merkezi otoriteyi tesis etme........

© Perspektif