Yerli yatırımcının yüksek faiz nedeniyle ilgisinin azalması, yabancı yatırımcıların yine yüksek faize bağlı olarak tahvil bonoyu tercih etmeleri ve hisse senetlerinde satıcı konumlarını sürdürmeleri, beklenti ve piyasayı taşıyacak beklenti ihtiyacı, ekonomideki yavaşlama, yılın ilk yarısına ait bilançoların zayıf gelmesi gibi birçok nedenle temmuz ayının ikinci yarısından bu yana BIST100 Endeksi’ne düşüş trendi hakim oldu. Ancak sayılan gelişmelerle olumsuzluğun belli ölçüde realize edildiğini, fiyatlara dahil olduğunu söylemek mümkün. Zirve seviyesinden yüzde 17 gibi bir uzaklaşma söz konusu. Ayrıca teknik analiz açısından bakacak olursak 9.200-9.300 bandında trend desteğinin geçtiği görülüyor. Cuma günkü tepki çıkışının sebebini biraz da bu görünümde aramak gerekir. Borsada tepki çıkışının devamı beklenebilir. Fakat çıkışın güç kazanması için talep ile hacim artışı, beklenti ve hikaye tarafının doldurulması gibi şartların tamamlanması gerekecek. Tek başına hisse fiyatlarının düşüşmüş olması piyasayı taşıyacak bir faktör olamaz. Beklenti tarafını ne doldurabilir diye baktığımızda, Fed’in faiz indirim sürecini başlatması ilk akla gelen konu başlığı olarak görülüyor. Bu durum zaten bir süredir piyasaların gündemindeydi. Ancak BIST100 Endeksi ve dış borsalarda belirgin bir fiyatlamaya henüz konu olmadı gibi görülse de bunun etkilerini orta ve uzun vadede görmemiz olasıdır. İç gündemde ise en önemli beklenti enflasyondaki düşüş sürecinin ciddiyet kazanması olacak. Ekonomi yönetimi yılın ikinci yarısı dezenflasyon (enflasyonda yavaşlama) sürecinin başlamasını bekliyordu. Baz etkisiyle yıllık bazda bir düşüş görülse de aylık enflasyonda henüz bu durumun görüldüğünü söylemek bu aşamada zor.
Piyasalar Fed faiz kararına odaklandı. Büyük bir sürpriz olmaz ise ABD Merkez Bankası (Fed) faiz indirimine 18 Eylül Çarşamba günkü toplantısında başlayacak. Avrupa Merkez Bankası (ECB) ise haziran ayında başlamış, ara vermişti. Geçen hafta onlar da faiz indirimine devam........