Kadın Emeğiyle Büyüyen, İsrafla Küçülmeyen ve Geleceğe Hazırlanan Türkiye
Küresel belirsizliklerin arttığı, kaynakların kıtlaştığı bir dönemde, üretimi verimli kılmak ve israfı minimize etmek, ülke ekonomilerinin en kritik performans göstergesi haline gelmiş durumda.
Türkiye de bu dönüşüm sürecinde önemli bir eşikte duruyor: Üretim ekonomisine yeniden yönelirken, kaynak yönetimini de yeni bir disiplinle ele almak zorunda…
Bu dönüşümün merkezinde ise, kadın emeği olmalı. Çünkü kadınların üretime katılımı yalnızca toplumsal değil, ekonomik bir zorunluluktur.
Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı 2023 itibarıyla 5,8 seviyesinde idi. OECD ortalamasının oldukça altında olan bu oran, aslında kullanılmayan dev bir potansiyeli de işaret ediyor.
Ve çok önemli bir nokta: Kadın istihdamının her yüzde 1’lik artışı, üretkenlikte ölçülebilir bir fark yaratıyor; yerel ekonomiyi güçlendiriyor, tüketim kalıplarını dengeliyor, hane gelirini artırıyor.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) 2024 raporuna göre dünyada her yıl........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Joshua Schultheis
Rachel Marsden