Güldem Atabay: Yeni Ekonomi Politikalarıyla Geçen 12 Ay Nasıl Bir Gelecek 12 Ay Vadediyor?

Türkiye’de son 22 yılın gösterdiği, siyasette de ekonomide de mevsimlerin hızla değişebildiği. 2023 seçimleriyle yerinde kaldığı düşünülen statüko, 2024 yerel seçimleriyle birlikte köklerinden sarsıldı. Seçmen merkezi yönetimdeki iktidara karşı, kendisiyle doğrudan iletişimde olan yerel yönetimlerde muhalefeti güçlendirdi. Siyaset zemininde kartları yeniden dağıttı.

Devlet mekanizmasının yıllar içinde hemen her alanda dejenerasyonuna tanık olduk. Ancak adalet, sağlık ve eğitim bir yana, seçmenin işaret ettiği değişimin temelinde en ön planda ekonomi var. Cumhurbaşkanlığı sisteminin iktidarda kalma matematiği nedeniyle Cumhur İttifakı’nın kutuplaşma siyasetinden manevrası kolay değil. Fakat yerel seçimlerin ardından neden aniden yumuşama havasının yükselen söylem olduğunu anlamak için genel seçimden bu yana geçen 12 ayda içinde bulunduğumuz ekonomik şartlara bir kez daha bakmak gerekiyor.

Nebati-Kavcıoğlu’nun emir erliği döneminde Erdoğan’a ve AKP’ye 2023’te seçimi kazandıran ekonomi politikaları, Türkiye ekonomisini Mayıs 2023’te şiddetli bir ödemeler dengesi krizi ile burun buruna getirdi. 2021 son çeyrekte başlayan döngüdeki aşırı faiz indirimleri önce enflasyonu zincirlerinden kopararak 2022 sonbaharında yüzde 80’in üzerine taşıdı. TCMB kaynaklı rezerv satışlarıyla TL’nin sürdürülemez şekilde baskı altına alınmasıyla da seçimden hemen önce manşet enflasyon yüzde 40’ın altına indirildi. 2023 seçimleri bitiğinde TL yaya gerilen bir ok misali aşırı değerli bir seviyedeydi.

Seçimin ardından Mehmet Şimşek’in ekonomi yönetimine gelişi Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından denizin bittiğinin sonunda idrakiydi. Şimşek isminde somutlaşarak değişen ekonomi yönetiminin ilk amacı da ülkeyi her alanda tsunami gibi vurarak dağıtacak bu krizin gerçekleşmesine engel olmaktı. Şimşek’in faiz artış döngüsüne başlaması ve Temmuz 2023’te devreye sokulan şiddetli dolaylı vergi artışları, söz konusu çıkmaz sokaktan geriye dönüş yolunun ilk adımları olarak atıldı. TL’nin değerinde basıncı azaltacak kontrollü bir düzeltme beraberinde geldi. Sürdürülemez politikalardan dönüş için uygulanan bu kaçınılmaz birleşimin ilk etkisi Temmuz-Ekim 2023’te patlayarak yükselen enflasyon oldu.

2023 seçimlerini izleyen yaz aylarından başlayarak Nisan 2024’e varan dönemde Kavcıoğlu elinde amorf hale gelmiş olan TCMB’nin para politikasını normalleştirme adımlarının kademeli olarak atıldığını........

© Para Analiz