Güldem Atabay: TCMB faiz artışı ve faiz koridoru: Enflasyona karşı şahin duruş mu, TL’de mecburi defans mı?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizini E’ten P’ye yükseltti. Banka ayrıca politika faizi etrafında /- 300 bp olarak belirlenen “faiz koridoruna” geri dönüldüğünü açıkladı.

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın 3 Şubat’ta Hafize Gaye Erkan’ın yerine atanmasının ardından alınan ilk faiz kararında politika faizini E’te sabit tutmuştu. Geçen yılın Mayıs ayındaki seçimlerin ardından başladığı faiz artırımlarına son verdiğini açıklamış, mevcut parasal sıkılık seviyesinin 6 sene sonu enflasyon hedefiyle uyumlu olduğunu vurgulamıştı.

Ancak yeni Başkan Karahan göreve geldiğinin ikinci ayında ara verdiği parasal sıkılaştırma döngüsünden yeniden faiz artırımına geçmek zorunda kaldı.

Merkez Bankası faiz artışlarına hem de 500 baz puan gibi güçlü bir adımla geri dönüş nedenini PPK metninde açıklıyor. İç talepteki süregelen güce ve 6 sene sonu hedefine kıyasla kötüleşen enflasyon görünümüne işaret ediyor. Faiz kararı metninde Şubat ayında hem enflasyon beklentilerinin hem de gerçekleşen enflasyonun, özellikle hizmet enflasyonunun katılaşan seviyesi (,4) nedeniyle yükseldiğini açıklıyor. Şartlar bir önceki aya göre hızla değiştiğinden, bozulama gördüğü takdirde faiz artışı yapabileceği vaadini gerçekleştirerek politika faizini beklentilerin aksine 500 baz puan artırıyor.

Buraya kadar TCMB yönetiminin iki önemli başarısı olduğunu vurgulamak önemli.

Ancak, TCMBnin bu hamlesi ile bağımsızlığını ispat ettiğini iddia etmek fazla ileri gitmek olur. En fazla TCMB adımlarının Erdoğan’ın siyasi ajandasıyla uyuştuğu bir dönemde faiz politikasını kullanmakta göreceli özgür bir alana sahip olduğunu söylemek doğru olur. TCMB’de sık değişen........

© Para Analiz