Çalışma yaşamına yeni nesil çalışma kavramı oturdu. Mesele Bakan Vedat Işıkhan’a sorulduğunda çok da detay vermedi ya da veremedi. Tek söylediği daha çok çalışmak anlamına gelen sözler sarf etti.
Dünyanın çalışma günleri ve saatleri tartışarak, verimliliğin üzerinde durduğu bir süreçte Bakan’ın detay istenmesi üzerine verdiği yanıta bakalım. “…güçlü bir ekonomiye sahip olabilmek için bırakın çalışma saatlerini, daha fazla çalışmamız gerek, daha fazla üretimde bulunmamız gerek…”
Şimdi ilkesel olarak ne kadar doğru değil mi? Fakat meseleyi sadece çalışmak olarak nitelendiriyor, verimlilik, ücretlendirme, mesai ücreti gibi faktörleri devre dışı bırakarak konuşuyor, çalışma barışını dikkate almadan ele alıyorsanız sıkıntı var demektir.
Öncelikle bir kişinin herhangi bir üretim alanında kaç saat olduğu değil, o saat diliminde ne yaptığı önemlidir. Bunun için de başta firmaların iş planlamalarının farkında olması, özlük hakları konusunda hassasiyet taşıması, sürdürülebilirlik kavramını süreklilikten ayırmış, yeşille sınırlı tutmamış ve maddelerin tamamını benimsemiş olması gerekir.
Sadece insanları daha fazla çalıştırarak ne sonuç alabilirsiniz, ne de verimlilik elde edebilirsiniz ne de katma değere buradan ulaşabilirsiniz. Kendini Çin zanneden........