Dünya ekonomisinde son derece zor ve tartışmalı geçecek bir sürece girdik. Bir tarafta ABD seçimlerinin dünyaya olası etkileri, diğer tarafta bir türlü istikrar kazanamayan bir Avrupa ekonomisi, Türkiye’nin ve özellikle reel sektörün yanıtını aradığı soruların sayısını arttırıyor.
Öncelikle kuzeyimizde ve güneyimizde kızışan savaşlarla gelen jeopolitik riskler ve tedarik zincirlerinden navlun fiyatlarına kadar her başlığı etkileyen faktörler zaten başlı başına bir problem teşkil ediyor.
Fakat bunun ötesinde sıkıntı yaratırken, tedarik zinciri başlığında orta koridor çerçevesinde bir fırsatı da önümüze getiriyor. Bununla birlikte AB’nin vize problemi başta olmak üzere çelişkili tavrı bu hattın da iyi işlemesini engelliyor.
Tüm bunları alt alta koyduğumuzda da önümüzdeki süreçte ciddi bir lojistik maliyeti ve sıkıntısı olası hale geliyor. Öte yandan gerek ABD, gerekse de AB düzeyinde faiz indirimlerinin konuşulduğu süreçte, tüketicinin ve küçük işletmelerin cebine daha önce konulmuş para, geri dönüşünde nasıl bir enflasyonist etkiye konu olacak kimsenin bir fikri yok.
Bu nedenle FED ve AMB’nin tavırlarında değişiklikler........