Barış Soydan Yazdı…’Merkez Bankası İletişiminde Hata Sarmalı Büyüyor’

Merkez Bankası son dönemde iletişimini çeşitlendirmeye çalışıyor. Başkanın prime time televizyon yayınlarına çıkması, çeşitli kurumlarda farklı sunumlara katılması, “Merkezin Güncesi” blogunun ardından şimdi de “Ödemelerin Merkezi” isimli yeni internet sitesinin devreye alınması, görünürlüğün sistematik biçimde artırıldığını ve bu yönde bir çaba olduğunu gösteriyor. İlk bakışta bu, modern merkez bankacılığı literatürü ile uyumlu bir adım gibi okunabilir; zira Woodford’un (2003) ve Bernanke’nin (2013) de vurguladığı gibi iletişim, para politikasının tamamlayıcı bir unsuru değil, doğrudan bir politika aracıdır. Merkez bankacılığı tartışmalarından sıklıkla duyduğumuz “beklenti yönetimi”, belirsizlik azaltma, “forward guidance” gibi kavramlar iletişimin en önemli bileşenleri. Ancak literatürün bir başka önemli uyarısı daha var: İyi planlanmamış, dozu ve mecraları doğru seçilmemiş ve tutarsız iletişim “gürültü” (“noise”) üretir; iletişimin etkisini artırmak yerine azaltır.

BİR AÇIDAN DİKENSİZ GÜL BAHÇESİ

Aslında Merkez Bankası’nın mevcut yönetimi aslında iletişim konusunda şanslı, zira geçmiş yönetimlerin işini zorlaştıran Cumhurbaşkanı’nın sert eleştirileri, Saray danışmanlarının yerli yersiz çıkışları, bazı Bakanların doğrudan para politikasını hedef alan kamuoyu açıklamaları ile iktidara yakın medyada ve sosyal medyada açıktan eleştiriler 2023 yılından beri neredeyse hiç yok. Yani Merkez Bankası için 2023 seçimlerinden bu yana AKP iktidarında hiç görülmemiş ölçüde bir dikensiz gül bahçesi oluşmuş durumda. Bu “dikensiz” ortama 2023 seçimlerinden sonra yeni ekonomi yönetimine uzunca bir süre destek veren, hatta Gaye Erkan’ı bile “liyakatli isim” diye alkışlayan muhalefet saflarından bazı ekonomistleri de ekleyebiliriz. Böyle bakınca Merkez Bankası altın bir fırsatı yakalamıştı, demek mümkün. Banka kendi görevini, politikalarını, toplumsal refaha katkı sağlamak için yapmakta olduklarını ve geçmişte bir türlü anlatma fırsatı bulamadığı temel konuları kamuoyu ile paylaşabilirdi. Ayrıca yerli ve yabancı paydaşlarla daha güçlü iletişimin için bir plan ortaya koyup uygulayabilirdi. Ama bu çok değerli fırsat aslında heba edildi.

ARTIK İŞİ ZOR

O fırsat heba edildiği için artık Merkez Bankası’nın işi zor, çünkü piyasa aktörleri ve paydaşlar banka yönetimini artık eskisi kadar ciddiye almıyor zira 2023 yılında yeni ekonomi yönetimine duyulan umut ve açılan büyük kredi zaman içinde yerini hayal kırıklığına bıraktı. Merkez Bankası’nın ortaya koyduğu dezenflasyon patikaları, tek haneli enflasyon hedefleri ve 2024-2025 yıllarına ilişkin projeksiyonları, literatürde Kydland–Prescott ve Barro–Gordon modelinin işaret ettiği gibi sonuçlarla desteklenmediği için ihtiyaç duyulan kredibilite bir türlü inşa edilemedi. Kredibilitenin sadece iletişimi artırmakla kazanılamayacağı, hedef–gerçekleşme uyumsuzluğu sürdükçe iletişimin etkisinin azalacağı bu dönemde açıkça görüldü. Türkiye artık enflasyonu tek haneye döndürme hedefini tamamen unuttu, ülke enflasyonda yüzde 25–30 bandına adeta mahkum edildi. Bu tablo,........

© Para Analiz