Geçtiğimiz Cumartesi, “Dünya Kızarmış Patates Günü” idi… Patates Kızartması Günü’nün ne zaman ve nerede ortaya çıktığı henüz tam olarak bilinmemekle birlikte, kökeninin Amerika Birleşik Devletleri’ne dayandığı düşünülüyor.
ABD ile kızarmış patates ilişkisini araştıranlar, kızarmış patatesin İngilizcesi olan “French Fried Potatos” tanımına ilk kez E. Warren‘ın 1856 tarihli “Cookery for Maids of All Work” adlı kitabında rastlandığını söylüyorlar.
Patates kızartmasının geçmişi ise daha eskiye, 17. yüzyılın sonlarında Belçika’ya kadar uzanıyormuş.
Belçika’daki köylülerin geleneksel olarak yemeklerine eşlik etmesi için küçük balıkları kızarttıkları, sert kışlarda ise balık yerine kullanmak için patatesleri balığa benzeyen şeritler halinde kestiklerine dair bir efsane var.
Birinci Dünya Savaşı sırasında Belçika’daki Amerikan askerleri ise patates kızartmalarına “French Fries” adını vermişler.
Buradan da dünyaya yayılmış.
***
Ancak bir de Birleşmiş Milletler’in 5 Ocak 2008 tarihinde, 30 Mayıs’ı “Uluslararası Patates Günü” ilan ettiği bir kararı var.
Ben de Basın Tarihi için vedalaşma peşinde olduğum 2008 yılını dipli köşeli tararken gördüm.
***
Birleşmiş Milletler, patatesin önemine ve fakir ülkeler için çözüm olabileceğine dikkat çekmek istemiş.
Zaten Dünya Tarım Örgütü FAO da BM’in aldığı karar sayesinde “patatesin küresel tarım, kalkınma ekonomisi ve gıda güvenliği açısından öneminin vurgulanacağına” inandığını açıklamış.
Ben de karardan 2 gün sonra, 7 Ocak 2008’de şöyle yazmışım:
”Türkiye’nin haberi yok ama…
2008 yılı ‘Patates Yılı’ olarak ilan edildi. Kim tarafından? Birleşmiş Milletler tarafından…
Neden?
Şairin dediği nedenden: ‘Bir yoksulluk, bir ölüm.’”
***
BM’nin 2008’i Uluslararası Patates Yılı ilan etme önerisi Peru’dan gelmiş.
Çünkü patates Güney Amerika’nın And Dağları bölgesinden çıkmış… Avrupa’ya ancak........