Artık 19 Mayıs 1919 günlerindeyiz. “Malta'ya sürdükleri üç kamyon lttihatçı'yı İngilizler nihayet bıraktılar.” Hmm..!? Mesela bırakılanlardan biri Abdülhalik Renda, Talât Paşa’nın kayınbiraderi. Malta belgelerine göre, Bitlis, Muş ve Sason’da 150 bin Ermeninin öldürülmesinin, mallarına el konulmasının sorumlularından. Ankara hükümeti ile İngiltere arasında imzalanan esir değişimi anlaşmasıyla yargılanmadan serbest bırakılıyor. Latife Hanım ile evliliğinde Mustafa Kemal’in nikâh şahitlerinden biri.
Üç İstanbul’a dönelim. Adnan ve Belkıs, Ataşenaval Naşit'in konağında hâlâ misafirler. Belkıs, Rus Prensi’ne aşık. Prensle Bebek’teki evde görüşüyorlar. Beraberlik planları var. Prens beraberlik için müsait. “…iki hafta evvel karısını yedi bin liraya birisine satmıştı; bekârdı.”
Adnan ile Belkıs, “Çok terbiyeli boşandılar. Belkıs'ın lakaytlığı Adnan'ın kibriyle birleşti. Başkalarında rezalet olan boşanma vakası sessiz, sedasız geçti. Hendesenin (geometrinin) bu derece muntazam çizgileriyle yıkılan ev azdır. Bu kıyamete intizam, hürmet, terbiye, incelik soktular: Belkıs, Adnan'ın meziyetlerini soranların önüne yığdı. Adnan, kabahatin kendinde olduğunu, merak edenlere söyledi: Belkıs'ta istemediği kocadan kurtulan kadının sinsi saadeti vardı. Adnan, felaketini bir iftira gibi üstüne yükletecek zebun bir düşman aramıştı: Bu düşman kendisiydi. "Kabahat bende!" derken bütün bu kabahat Mermer Yalı'da Belkıs'a ders veren tarih hocasındaydı: Eski fıkara Adnan'daydı; şimdiki yeni fıkara Adnan'da değil.”
Adnan, Z raporu almaya başlamıştır. Raporda “dün yediğin hurmalar, gelir d.tünü tırmalar” notunu görüyoruz. Belkıs, Rus Prensi’ne gider. Adnan Tepebaşı’nda bir otele. Belkıs, Peşte’de Prens ile evlenir, İstanbul’a Prenses olarak döner.
“Fakat Rus Prensi'yle evlenmesi Şişli'de hadise olamadı. (…) Mesut olacak kadar kıskanılmayınca Belkıs da kendini mesut bulmamaya başladı. Kocasının Prens olması altı ayda eskidi; parası da sekiz ayda bitti. (…)Rus Prensi, Belkıs'la bugün kavgaya başladı. Bu, onun morfin parası bulamadığı ilk gündü; sövdüğü vakit göğsünde bir lağım........