menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Okumalar, değinmeler: Napoli kendine özgü

7 0
28.12.2024

“Napoli, İtalya’dan farklıdır, kendine özgüdür” dedi bir arkadaşım. Ona Napoli Romanları’nı okuyup çağrışımlarımı yazmaya başladığımdan söz ederken sık sık “İtalya” dediğim için uyardı beni. Uyarılarına güvenirim. 16. Yüzyıl Avrupa tarih yazımı konusunda doktora vermiş biri. Ve İtalya’nın kuzeyinden, Ivrea’dan çok hoş bir kadın ile evlenmişti. Türkiyeden birkaç arkadaş düğüne gitmiştik. Bizi çok güzel ağırladılar.

Ivrea, Alp Dağlarının eteğinde bir yerleşim. Bir gün, damadın arkadaşları olan biz misafirleri İtalyan Alplerinin dibine, kara yolunun bittiği sınırın başladığı bir yere, bir kır lokantasına götürdüler.

Lokanta’nın damını, kiremit niyetine kullanılmış taş plakalar örtüyordu. Aynı taş plakaları Türkiye Karadeniz bölgesinde, yayla evlerinin damlarında da görmüştüm. Lokantaya giderken, iki yanı heybelerle yüklü bir eşek ya da katırın geçebileceği genişlikte kemerli bir taş köprüden geçmiştik. Köprüyü göstererek, “Karadeniz’de de aynısı var” dedim damat’a. “Roma” dedi. Tek kelimelik cevapların etkisi daha mı kalıcı oluyoır ?

“Napolilik nasıl tanımlanıyor?” diye Google yardımı ile bakındım. Türkiyeli bloggerların izlenimlerini buldum. Bir blogger: “Dar sokakları, uzun sahilinde restaurant ve kafeleri ile tipik bir Akdeniz şehri. Kuzey gibi aristokratik değil, ama pasaport ve paralarınızı sağlama aldığınızdan eminseniz keyif alarak gezeceğiniz bir şehir.”

Başka bir blogger: “Napolilik bir terim olmuş, çalışmadan yada az çalışarak para kazanan ve bu konuda kafa yoran insanlar… şehirde dolaşırken bu izleri görüyorsunuz; trafikteki arabalar çarpık, koli bantı ile tutturulmuş aynaları ile dolaşıyorlar ve çoğu jantsız. Arabalar jantsız ama yol kenarında yerlere yığılmış jant kapağı satıyorlar. Gece arabanızdan çalınan jantları sabah para verip yol kenarından alıyorsunuz yani.”

Daha........

© P24


Get it on Google Play