Jül Vern Seyahat Acentesi: Nellie Bly, Mısır kıyılarında

Victoria buharlı gemisi, 27 Kasım 1889 günü öğleden sonra Mısır kıyılarına yaklaştığında Nellie’nin yolculuğu değişmeye başladı. Seyahatinin büyük bölümünü geçireceği, Amerika ve Batı Avrupa’da “Doğu” olarak adlandırılan yere gelmişti. O dönemde pek çok Batılı insan, Batı’nın “medeni” dünyası ile Doğu’nun “egzotik” dünyası arasında bir fark olduğuna, Doğu’nun “geri” olduğuna inanıyordu.

Yolculuğunun ilerleyen günlerinde alışık olmadığı pek çok şey görecek olsa da Nellie, tamamen yabancı bir ülkede seyahat etmiyordu: Mısır’dan Çin’e kadar ziyaret edeceği her liman, Britanya İmparatorluğu’nun bir parçasıydı. Londra’dan alınmış bir tren ve vapur bileti cebinizde olduğu müddetçe, tüm güzergâh boyunca kendinizi evinizde hissedebilirdiniz. Belki de bu cümle en çok Bay Fogg’un üzerine oturuyordu.

Nellie’nin yolculuğunda daha önce geçtiği hiçbir yer, dünyanın bu emperyal genişlemeye bağlı olarak küçülmesini, Victoria gemisinin yakıt ikmali için durduğu Port Said’den daha iyi sembolize edemezdi. Victoria’daki yolcuları kendi kayıkları ile karaya çıkarmak için birbirleriyle savaşan Arapların çoğu bu şehirde doğmamıştı, çünkü 1859’dan önce Port Said diye bir yer yoktu.

Burası, 1869’da tamamlanan Süveyş Kanalı’nın inşası için bir üs olarak inşa edilmişti. Başlangıçta kanalı Fransızlar kontrol etse de, İngilizler yavaş yavaş Mısır ekonomisine hakim oldukları gibi kanal üzerinde de kontrol sahibi oldular. Sonunda, 1882’deki işgal, Mısır’ı adı dışında tümüyle bir İngiliz sömürgesi haline getirdi.

Nellie’nin Port Said’de gördüğü her şey, mesela kumarhaneler, dükkânlar ve gemiden inen gezginlerden iş ya da yardım bekleyen çok sayıda yoksul Mısırlı, Süveyş Kanalı’nın inşası ve ardından gelen Avrupalı tüccar ve gezgin akını nedeniyle oradaydı.

“Victoria, Port Said’e........

© P24