Nellie ve meslektaşı, Calais trenine bindiler. “Neden Hetzel konusunu açmam istenmedi?” diye sordu Nellie, “bence önemli bir konuydu.”
“Görüşmeye aracılık eden Parisli gazeteci Bay Sherard’ın aktardığı bir rica imiş.” diye cevapladı meslaktaşı. “Sanırım Bay Verne, doğrudan kendisi böyle bir cümle kurmak istemedi ve Bay Sherard’ı aracı kıldı.”
“Hmm” dedi kompartman penceresinden dışarıya bakan Nellie. Akşam karanlığında dışarıda bir şey görünmüyordu. Zaten dışarıda bir şeyler görmek için bakmıyordu Nellie. Bakmıyordu bile. Hetzel meselesini düşünüyordu.
Jules Verne, hukuk tahsil etmiş fakat edebiyata gönül vermiş genç bir adam olarak bilimsel gelişmelere, astronomi, meteoroloji, fizyoloji haberlerine derin ilgi duyuyordu. O yıllarda dünya eski ve yeni diye iki parçalı bir dünya idi. Muhafazakar durağanlık eskiyi, bilime inanan ve gelecekten olumlu şeyler bekleyenler yeniyi temsil ediyordu. Dünyaya dair başka bakış açıları, farklı tanımlar da vardı. Mesela sosyalistler, anarşistler gibi. Verne de önceleri bilimsel ilerlemelerin iyi sonuçlar getireceğine inanıyordu. Yenilikçiliğin saldırgan yüzünü gördükçe zamanla düşünceleri değişecekti. Fakat şimdilerde Avrupa’da uyanan Afrika’yı keşif merakı ile sıcak hava balonlarına duyulan taze heyecanı birleştirip Balonla Beş Hafta adlı gezi kitabı ile macera romanı karışımı bir şey yazmakla meşguldü.
Romanın kahramanları Afrika kıtasında tehlikeli anlar yaşayacaklar o esnada sayfaların arasına bilimsel, coğrafi bilgiler ve medeniyetsiz Afrikalılar sızacaktı. Kahramanlarımız bir balon ile gökten geldikleri için kendilerini tanrı zannederek tapınan veya korkup üzerlerine ok mızrak atan aşağıdakilerin ellerinden beyaz bir misyoner ya da rahibi kurtaracaklardı. Balonla Afrika’yı uçtan uca kat etmek fikrinin sahibi olan ve gözüpek bir kaşif olduğu söylenen Doktor Fergusson ve arkadaşlarının g.tleri aşağıya inmeyi, toprağa ayak basmayı yemiyordu. Aşağısı beyaz adam için vahşi hayvanlar, yerel kabileler gibi tehlikelerle doluydu. Vahşi hayvanlar ile kabile üyeleri aynı kategoride tanımlanan tehlikeler idiler. Yani Bay Verne’in 1863 senesinde, 30 küsur yaşına gelmiş bir adam olarak yanında dosya olarak gezdirdiği anlatısının kafası buralarda dolaşıyordu.
Eğer balondaki kahramanları yere inmiş olsalardı, beyaz olmayan insanlara tepeden bakan zihniyetleri ile pek uzun ömürlü olamayabilirlerdi. “Aşağıdakiler” kaşif ve din adamı görününce arkasından tüccar ve kraliyet ya da imparatorluk armalı askerlerin geleceğini öğrenmişlerdi. “Aşağıdakiler” bir kaşifin varlığının keşif kolu anlamına geldiğini, en ucuz keşif kolunun kaptan ve gemisi, gemi........