Jül Vern Seyahat Acentesi (10): Bay Fogg, Brindisi yolunda

Jean, kompartımana girdi, Bay Fogg’a gazetesini takdim eti. Bay Fogg, gazetenin sayfalarına göz attı. Bir habere göre Torino Barosu bir kadın avukatı, avukatlıktan men etmişti:

“….Lidia Poet’in avukatlık kaydı geçersiz sayılmıştır. Mahkemenin kabul ettiği üzere Barolar Birliği, kadınların karışmaması gereken bir makamdır. Hatta cinsilatifin riayet etmesi gereken sınırları aşan tartışmalarda kadınların fikir beyan ettiğini görmek nahoş bir manzara olurdu. Modanın sıklıkla kadınlara dayattığı tuhaf ve biçimsiz giyimin avukatlık cübbesini kapatması halinde verilecek hükmün güvenilirliğinin gireceği risk de cabası. Dolayısıyla bir kadının yaradılışına uymayan ya da başta aile içinde olmak üzere bir kadına daha uygun olan diğer mesuliyetleri yerine getirmesini engelleyen bir görevi üstlenmesine müsaade edemeyiz.”

Bay Fogg, okuduğu habere dair duygu ve düşüncelerini hissedebileceğimiz bir tepki vermedi. Jean ise Mary Higgins’i düşünüyor, haber veremeden ayrıldığı için üzülüyordu. Yola çıkmasalardı Mary ile birlikte Charles Dickens’ın mezarına gideceklerdi. Bu Mary’nin isteği idi. Jean, Mary’nin isteği olduğu için “gidelim” demişti. Yoksa mezarlık ziyaretlerine inanmazdı. Orada toprak ve mermerden başka bir şey yoktu. Jean’a göre artık yaşamayan birini anmak istiyorsan onu bir anısı ile düşünmen yeterli idi. Ses tonunu, cümlelerini, mimiklerini, şaka ve kahkahalarını hatırlamak yeterli idi. Bunların hiçbirini mezarlıkta bulamazdınız.
Fakat yine de 1870 Haziranı’nda Şairler Köşesi Mezarlığına, Dickens’ın defin törenine Mary’nin enerjisi sayesinde koşmuş ancak geç kalmışlardı. Dickens ailesi yanlarında yakınları dostları ile arabalarına binerek mezarlıktan ayrılıyorlardı. Mary, arabalardan birine binmekte olan Bayan Catherine Hogart Dickens’ı gördü. Artık Dickens soyadını kullanmıyordu. Bayan Hogart 22 sene Bay Dickens ile evli kalmış, 10 çocuk yapmış ve yıllar sonra bir gün Ellen Ternan adında gencecik bir aktris metres ortaya çıkınca evleri ayırmak zorunda kalmıştı. Çocuklarının hepsi defin töreni esnasında yanında değildi. Mesela yedi yıldır Bengal Atlı Polisi’nde çalışan oğul Francis Jeffrey Dickens henüz İngilteye gelememişti.........

© P24