‘İsauria Yolu’ yürüyüşü var gelsene dedi dağdaşım.
Neresi bilmem etmem. Belli ki yeni yeni ünlü olan bir rota. Konya’da buluşacağız dediler. Gerçekten çok ihtiyacım olduğu bir dönemde ilaç gibi olur, geliyoruuuum dedim. Atladım hızlı trene.
Meğer Konya hızlı trenle dört saatlik bir yol olmuş.
Müthiş bir deneyimdi. Bu çılgın rotayı gezi yazısı olarak sanırım birkaç defada size aktaracağım. Gelelim Yasin’e
Kamptan dönerken konakladığım Konya’nın bir ilçesinde yaşayan 13 yaşında bir delikanlı. Sille’de yaşıyor. Sille, Konya’nın Selçuklu ilçesine bağlı bir mahalle. Mübadele sırasında burada yaşayan Hristiyan halk Yunanistan’a gönderilmiş ve buraya Türkler yerleşmiş. Yumuşak volkanik kayalara oyulmuş kiliseler, Osmanlı dönemine ait taş evler ve yeniden düzenlenmeye koyulmuş çehresiyle turizme kazandırılmaya çalışılan şirin bir mahalle. Ortasında geçen Sille deresi ve iki yanında otantik dükkan ve kafeleri ile oldukça keyifli bir yerleşim. Tepenin arkasında da baraj var su tabii huzur veriyor.
Yasin’le otobüs durağında tanıştık. Cabbar, cin gibi bakan gözleriyle çevreye ilgili hali, gizli bir muzipliğin yaydığı ışıkla doluydu.
Bilet nasıl oluyor bu otobüslerde diye bir soru sordum. Hava sıcak ve son zamanlarda seçim baskısıyla coşan her yerde ayağa kalkmış tozlarıyla buraya da ulaşan inşaat havası sıcakta bekleyen ikimizin de sabrını zorluyordu. Yasin son derece samimi; ‘Sorun yok abla!’ deyip elindeki otobüs kartını gösterdi;
Seni almazlarsa buradan çekeriz!
Vaaay uzun zamandır görmeyi unuttuğum bir bıçkın çocuk… Nasıl da olayı çözüverdi. Sonra tabii benden gelen meraklı sorular…
Dört kardeşmişler. İki abla bir de küçük erkek kardeşi varmış. Okul dedim. İlkokulu Sille’de okumuş. Sonra yakında başka bir ilçeye devam ediyormuş. Babası mobilyacı, annesi kafede çalışıyormuş. Çok genç evlenmiş olduğu için annesi çok gençmiş.
İşte o sırada annesi aradı. Aralarındaki diyaloğa hayran kaldım. İmrendiren o kadar tatlı bir saygı ve sevgi harmanıydı ki.
Hiç sıkılmadan terslemeden annesinin sorularına cevap verdi. Kapatırken ‘Evet köpeklerin yemeklerini de verdim’ dedi. Bahçenizde köpekleriniz mi var deyince, yok barınaktaki köpeklere ben bakıyorum dedi. Nasıl yani başka kimse yok mu dedim. Ben babamla bakıyoruz diye cevaplarken gözleri ışıldadı. Onlarla rehabilite olduğu apaçık belliydi. Ve yine belli ki benim gibi köpek manyağına rastladım… Daha çok sevdim … Sahipsiz 30 köpeğe bakan bu yürekli delikanlıyı bu yaşta aldığı sorumluluktan dolayı çok taktir ettim. Karınca kararınca onlara mama alması için destekte bulundum.
Yakın bir zamanda Konya’da bir barınakta bir görevlinin bir köpeği kürekle öldürdüğü haberine çok üzülmüştüm ve şimdi bu duyarlı genç kendinden çok büyük bir sorumluluğu almış götürüyordu. Anadolu’m cevherlerle dolu nice Yasin’ler barındırıyor. Gidip görmek tanışmak gerek.
Yüreğine sağlık Yasin! Yolun açık olsun! Sen hep böyle güzel kal, sen bizim geleceğimizsin!
BU YASİN BAŞKA YASİN
12
1
07.05.2023
‘İsauria Yolu’ yürüyüşü var gelsene dedi dağdaşım.
Neresi bilmem etmem. Belli ki yeni yeni ünlü olan bir rota. Konya’da buluşacağız dediler. Gerçekten çok ihtiyacım olduğu bir dönemde ilaç gibi olur, geliyoruuuum dedim. Atladım hızlı trene.
Meğer Konya hızlı trenle dört saatlik bir yol olmuş.
Müthiş bir deneyimdi. Bu çılgın rotayı gezi yazısı olarak sanırım birkaç defada size aktaracağım. Gelelim Yasin’e
Kamptan dönerken konakladığım Konya’nın bir ilçesinde yaşayan 13 yaşında bir delikanlı. Sille’de yaşıyor. Sille, Konya’nın Selçuklu ilçesine bağlı bir mahalle. Mübadele sırasında burada yaşayan Hristiyan halk Yunanistan’a gönderilmiş ve buraya Türkler yerleşmiş. Yumuşak volkanik kayalara oyulmuş kiliseler, Osmanlı dönemine ait taş evler ve yeniden düzenlenmeye koyulmuş çehresiyle turizme kazandırılmaya çalışılan şirin bir mahalle. Ortasında geçen Sille deresi ve iki yanında otantik dükkan ve kafeleri ile oldukça keyifli bir yerleşim. Tepenin arkasında da........
© Önce Vatan
visit website