Yunanlı yazar Nikos Kazancakis’ in aynı adlı romanından uyarlanarak sahneye konulan ‘Zorba’ nın bestesi Yunan Mikis Theodorakis’e ait. Benim için ise bu 2 perdelik bale eseri haftanın en güzel sanat etkinliği idi.
Yunan folklorik tınılarının kıvraklığı ile hüzün, aşk ve nefretin başarılı kareografisi balenin büyüsünü sahneden alıp tüm salona yaydı. Dansçılar çıldırdı izleyiciler çıldırdı. Sıralardan kalkıp sirtaki yapmaya çalışanlar gecede güzel bir komedi unsuru oluşturdu.
Meğer o meşhur final müziğini bilmeyenimiz yokmuş. Hani ‘Bolero’ gibi yavaştan başlayıp bizim halaylar gibi hızlanan, damarlara kanı pompalayan ‘Zorba’ müziği. Bir karikatür vardı. Halay çekenler dağ bayır gidiyorlar ama düğün yerinden çıktıklarının farkında bile değiller. İşte muzip tarafımla, o gece sirtaki yapa yapa AKM den çıkıp kollar omuz omuza........