TRANSITION LEVEL
Beşiktaş taraftarının mutsuzlukla harmanlanmış acımtırak hisleri, hiç bu kadar net tedavi edilmemişti.
Tüm umutları tükenmiş bir camianın, önce umuda, sonra doğru oyuna ve bütünsel bir öz güvene ihtiyacı vardır. Beşiktaş işte tam da bu durumda hasta ve bitap düşmüştü. Herkesin aklında aynı soru! Kuzeyli adam gelip bu kadar kısa sürede nasıl oldu da bu hastayı ayağa kaldırdı? Sadece özgüven aşılayarak mı? Tabii ki hayır! O kadar alışmışız ki “Haydi koçum! Yaparsın, seni kesseler acımaz” tarzı teknik adam çözümlerine, her geleni bizim gibi sanıyoruz. Özgüven ve motivasyon tabii ki önemli bir kriter ancak kuzeyli sadece motivasyonla değil, bu takımı izlemiş, analiz etmiş ve daha ilk maçtan yapbozun parçalarını doğru yerleştirmişti. Maça klasik 4-2-3-1 ile çıktı, savunurken 4’lü, saldırırken 3’lüye döndü. Beşiktaş'ın topu her alışında, Masuaku hiç olmadığı kadar seri bir şekilde sol öne yerleşirken, stoperler soldan sağa sırasıyla Emirhan – Felix – Jonas dizilimi ile, defans hattını orta saha çizgisine kadar çıkarıyordu. Kuzeylinin alametifarikası sadece bu değildi, Masuaku ile hücumda 3-2-3’e........
© Önce Vatan
