LİBYA-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİN AB NEZDİNDE YANSIMALARINA ENERJİ POLİTİK BİR BAKIŞ

Giriş

Bilindiği üzere Libya, Afrika’nın kuzeyinde, Akdeniz kıyısında yer alan önemli bir petrol bölgesi ülkedir. Yaklaşık 1,8 Milyon km2 yüzölçümüyle dünyanın 16. ve Afrika’nın 4. büyük ülkesidir. Nüfusu 7 milyon mertebesinde olan ülkenin başkenti, (aynı zamanda en büyük şehri olan ve Osmanlı’da Trablusgarp diye adlandırılan, Batılılarca Tripoli olarak betimlenen) Trablus’tur. Coğrafik olarak büyük bir ülke olmasına karşın önemli bir kısmı çöl karakteri gösterdiğinden nüfusunun büyük kısmı kıyı kesiminde yaşamaktadır. Nüfusunun büyük çoğunluğunu Araplar teşkil etmekte olup yine büyük çoğunluk Sünni Müslümandır. Berberilerden sonra üçüncü nüfus grubu ise Türkler olmaktadır. Ülkenin güney batısındaki Fizan bölgesinde de Osmanlı döneminden Türklerin bulunduğu ifade edilmektedir.

Libya’nın tarihsel geçmişi ise Bronz çağına kadar dayanmaktadır. Sonraki dönemlerde; Fenikelilerden, Greklerden Karacalılardan, Perslere, Mısırlılara ve Roma İmparatorluğuna kadar farklı hegemonya dönemleri yaşanmıştır. 16. Yüzyıl başında İspanyolların ve Şövalyelerin etkinliği söz konusu olmuş 1551’de ise Osmanlılar tarafından fethedilmiş ve 20. Yüzyılın başında yaşanan Trablusgarp Savaşı’na kadar da Osmanlı İmparatorluğu içinde yer almıştır. Takiben İtalyan hegemonyasına girmiş, II. Dünya Savaşı’ndan sonra ise 1951 yılında Libya Krallığı kurulmuştur. 1969 yılında yaşanan Devrim ile Kaddafi dönemi başlamış, 2011 yılında ise Kaddafi öldürülmüştür. Yaşanan iki iç savaş dönemiyle birlikte Libya topraklarında iki idari yapılanma kendini göstermiş ve Batı Libya’daki “Ulusal Mutabakat Hükümeti”, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından resmi olarak desteklenmiştir. Tanınan bu yapı; BM, “Bağlantısızlar Hareketi”, “Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü – OPEC” ve “Arap Birliği” üyesidir.

Türkiye Libya ilişkilerine bakıldığında; 5 yüzyıl birlikte yaşanmışlığa dayanan iki halk arasında sıcak ilişkiler 1951 de Libya bağımsız olduktan sonra da devam ede gitmiştir. Son olarak Türkiye, BM tarafından tanınan “Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni desteklemiş ve hayli dar bir bölgeye sıkışmış olan bu hükümetin etkinliğini arttırmasında önemli rol oynamıştır.

İki ülke arasında gelişen ilişkiler çerçevesinde Türkiye, (Libya’nın BM tarafından tanınan meşru yönetimi olan) “Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti” ile iki ülkenin Münhasır Ekonomik Bölge (MEB)” alanlarını belirleyen bir Mutabakat’ı, “Güvenlik ve Askeri İş birliği Mutabakat Muhtırası” ile birlikte imzalanmıştır. Söz konusu “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Mutabakat Muhtırası” 5 Aralık 2019 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından onaylanmış ve artık “Deniz Yetki Alanı Anlaşması” olarak anılır olmuştur. Takiben BM’e, imzalanan anlaşmayla varılan ülkeler arası konsensus iletilmiş ve bu MEB........

© Önce Vatan