DEVLETİ SORGULAMAK NE HADDİME!

Devlet, vatandaşı için vardır. Vatandaş ise tebası olduğu devletin sınırları içinde rahat, mutlu, huzurlu, güvenli ve istikrar içinde yaşamak ister.

Devlet, vatandaşın namus, onur ve mülkiyet haklarınında koruyucusudur.

Bizde yani Türkiye’de, yaptığımız bu tanımlamaya uyan bir devlet yoktur. Bundan dolayı, vatandaş, devlet için vardır. Eğer devlet yoksa vatandaşında önemi yoktur. Onun için hep “devletin bekası” ile uğraşır dururuz.

Türk insanı yüzyıllardır rahat, mutlu, huzurlu ve güvenli değildir. İstikrar içinde yaşamamaktadır. Her an namus, onur ve mülkiyet hakları tehlike altındadır. Tarihi olaylar ve bugün yaşadıklarımız bunun ispatıdır.

Bu durum, devlet işleyişinden sorumlu olan, insan yapısından kaynaklanmaktadır. Kanaatimce bu insan tipi yüzyıllardır Türk’e hizmet edeceği yerde, zulüm etmiştir ve etmektedirde.

Bunda Fatih’in İstanbul’u feth etmesi ile başlayan süreç ile Türk devletinin devşirmeler eliyle yönetilmesinin büyük etkisi olmuştur.

Çandarlı Halil Paşa’nın idam edilmesi ile devşirme ve dönme vezirlerin devri açıldı. Bundan böyle devlet üst yönetimi, çoğunlukla Türk soylu olmayanların elinde oldu. Bu durum günümüzde de sürüyor.

Dün Osmanlı’da bugün Türkiye’de hakim olan anlayışa göre “milliyet önemli değildir” denilmekte ancak dün Osmanlı – Türk Devleti’nin bugünde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin zirvesinde bulunan gayri Türkler, pekala kendi soylarının milliyetçiliğini yapabilmektedir.

Bir devlet düşününüz ki; kuruluş harcında Türk kanı bulunsun ve asli unsuru........

© Önce Vatan