Desidero Derviş

Gün batıp giderken yıldızlar gökyüzüne dizilir, akşam karanlığında sokaklardan el ayak çekilirdi. Seyrek sokak lambalarından süzülen pörsük ışıkların yılgın şavkı ağaçların üzerine düşerken toprağın üzerinde beliren titrek gölgeler, geç kalmış yolcuların etrafında dolanır, ürperti uyandırırdı. Hele o deli iğde ağaçları yok mu? Kökleri, dibinden akan ırmağın suyunu emdikçe dalları şımarıp yola doğru uzanır ve baharda açan çiçekleri çevreye rayiha saçarken, çöğürler dallara uzanan elleri bir yerinden mutlaka kanatırdı.

Kahvehane ve türevlerinin olmadığı Kovanağzı’nda; komşular arası akşam oturmaları gibi gençler arasında da gece futbol maçları pek meşhurdu. Özellikle teravih sonrası, ekilip dikilmeyen tenha bir arsada başlayıp, davulcunun ilk tokmağı vurduğu zamana kadar devam eden maçlarda yorulmak, kimsenin aklına gelmezdi.

Gayri federe semt takımı Şahin Gençlik’i kurup Taşoluk Camii dükkânlarındaki yerimize Kültür Merkezi vasfı kazandırmaya gayret ettiğimiz zamanlardı. Bir Cumartesi günü gazetede işleri erkenden toparlayıp ikindi sıcağında mahalleye geldiğim vakit bakkal Remzi’nin demliği servise hazır vaziyette, futbol ve kültürel faaliyetlerimizi yakın takipçisi Tuzcuların Derviş de, ters çevirip oturduğu gazoz kasasının üzerinde muhabbet arayışındaydı.

“Neler duyuyoruz, evlerden ırak! Bizim mahallemiz zemzem suyuyla yunmuş, yıkanmış. Gençler, usulü dairesinde spor yapıyor, futbol oynuyor. Büyükler için voleybol sahamız bile var. Anası okuma yazma bilmeyen çocuklar, aha şurada ders çalışıyorlar, daha ne olsun?” gibi şeyler söyleyerek, medeni imkânları kısıtlı Kovanağzı’na bir sürü methiye sıraladı.

Derviş iri yapılı, koyu esmer, güçlü kuvvetli bir arkadaşımızdı. Babacanlıkla karışık bir kabadayılık ruhu da vardı. İlkokuldan öteye geçmeyi hiç düşünmemişti ama dünyanın da farkındaydı.

“Tamam, şu ilkokuldan başka okulumuz yok ama bir sürü çocuk şehir okullarına gidiyor. Bizim çocuklardan amir memur, öğretmen olmaz mı kardeşim?” diye sorunca, mevcutlardan örnek vermek icap etti:

“Okulumuz bile yokken de Akademilere gidip mezun olanlar var. Milletvekili Kadir Demir’in adını duydun mu? İşte o Kovanağzı Caddesinde oturuyor.”

Yüzünü bir hayret ifadesi kapladı:

“Ana, bak; televizyonda çıkar,........

© Önce Vatan