TESPİTLER (10/10)

KA’BE-İ MUAZZAMA’NIN YEDİNCİ TA’DİLİ!...

Emeviyye-i Mervâniye’den Abdülmelik emirlik makamına geçtikten sonra, Hicrî 73. Tarihinde, Haccâc’ın kıyâdetinde (güdücülüğü ve idaresinde) Mekke’ye bir ordu gönderdi. Haccâc Mekke’yi muhasaraya aldı. Ve Kubeys Dağı üzerine kurduğu mancınık ile şehir içine ve Harem-i Şerif’e taş yağdırmaya başladı. Bu elîm ve müessif hadise, tam da hac mevsimine tesâdüf etmişti. Bu sırada Mekke’de bulunan Abdullâh İbn-i Ömer Hazret’leri, Bâri, hac farizası ifa edilinceye kadar taş atılmaması için Haccâca haber gönderdi. Haccâc bunu kabul etti. Tavâf-ı Ziyâret ifâ edilince “Âfâkî” olanların( etraf-ı âlem’den gelenlerin) Mekke’den çıkmaları, Mekke’yi terk’etmeleri ve taş atılmaya yeniden başlanacağı ilân edildi.

İbn-i Asâkir’in Muhammed İbn-i Zeyd İbn-i Abdullâh İbn-i Ömer’den tah0ricine göre Zeyd demiştir ki: Mancınık işlemeye başladığında, ben Kubeys Dağının zirvesinde bakıyordum. Bir fırtına koptu. Bu sırada mancık’ı idare edenlerin ortasına bir sâika( yıldırım) düştü. Bunlardan 50 kişiyi yere serdi. Şam ordusunda bulunanlardan çoğu “ Bşımıza büyük bir felaket gelecek”, panik baş gösterirken Haccâc bunun önünü almış, unveten, ( kahır ve galabe ile) Mekke’ye girilip, Abdullâh İbn-i Zübeyr radiya’llâhu anhüma şehid edilmiştir.

Abdullâh İbn-i Zübeyr, muhasara esnasında Ka’be’ye iltica etmişti. Süyûtî’nin Târih-i Hulefâsı’nda nakline göre, Amr İbn-i Dînâr: “İbn-i Zübeyr’in sağına soluna taşlar yağarken o hiç fütur etmeksizin namaz kılardı,” demiştir. Osman İbn-i Talha da, İbn-i Zübeyr’in şecâatinde, ibâdetinde, belâğatınde ihtilâf edilmemiştir,” demiştir.

Hâdise’nin bundan sonraki safhası Müslim’de Atâ’ İbn-i Ebî Rebah’tan şöyle rivâyet ediliyor: İbn-i Zübeyr şehid edilince Haccâc, Abdülmelik İbn-i Mervân’a bir mektup yazdı. İbn-i Zübeyr’in Hazreti İbrahim’in temelleri üzerine ka’be’yi binâ ettiğini, bu temelleri, Mekke’den adalet ve sadakatleriyle, ma’ruf, pekçok zevât’ın gördüğünü bildirdi. Abdülmealik cevabında: Biz, İbn-i Zübeyr’in Ka’be’yi yıkması gibi bir kabahat irtikâp etmeyeceğiz, Beyt’in yüksekliğine ilâve ettiklerini bırak! ( Hıcır) den Beyt’e ilâve ettiği kısmı çıkarıp eski haline iade et, açtığı kapıyı da kapat! Emrini verdi. Haccâc bu suretle Hıcr-ı İsmail tarafını yıkıp Kureyş zamanındaki eski haline getirdi ve İbn-i Zübeyr’in açtığı, Batı kapısı kapatılıp, Doğu kapısındaki eşikleri yükseltti. Binanın diğer cihetlerini eski halinde bıraktı. Günüzde de Beyt-i Şerif’in şekli aynen........

© Önce Vatan