Yer ve zamanında gösterilmeyen haslet;
Olur insan için kaçınılmayan âfet.
Bir haslet / huy ve karakterin yeri değişse, mahiyeti değişir.
Bir haslet; ayrı yerlerde; aynı şahıs tarafından gerçekleştirilirse;
Kâh dev, kâh melek, kâh sâlih / iyi bir şahsiyet hâli,
Kâh faydasız, yaramaz bir kişilik durumu arzeder.
Nitekim:
Zayıf bir kimsenin, kavî / güçlü ve kuvvetli birine karşı takındığı
İzzet-i nefsi / vakar, şeref ve haysiyetini koruma duygusu sayılan bir sıfatı;
Eğer kavî ve güçlü biri, zayıfa karşı gösterirse; bu hâl onun için tekebbür / kibir ve gururdur.
Kavî / güçlü birinin, zayıf ve güçsüz birine karşı aldığı tevazu / alçak gönüllülük tavrını;
Eğer zayıf biri, kavîye karşı gösterirse; bu onun için tezellül / alçalma ve riya / gösteriş olur.
Bir ulü’l-emr / yönetici ve idarecinin, makamındaki ciddiyeti vakar / ağırbaşlılıktır.
Yönetici; mahviyeti / alçak gönüllülüğü, kendini değersiz görmeyi, makamında gösteriyor ise;
Bu onun için zillet, alçaklık ve ezilmişlikten başka bir şey değildir.
Makamında göstermemesi gereken mahviyeti, hanesinde takınsa; bu onun için tevazu olur.
........