Dijital çağda casusluk ve etki ajanlığı: Yeni savaş alanına hazır mıyız?

Casusluk ve etki ajanlığı, eski sorunların dijital çağda nasıl evrildiğini ve bu yeni savaş alanında karşılaşılan zorlukları gözler önüne seriyor. Peki, bu karmaşık tehditlerle nasıl başa çıkabiliriz?

Siber casusluk, dijital çağın en tehlikeli tehditlerinden biri olarak öne çıkıyor. Devletler ve büyük şirketler, yakın zamanda örneklerini gördüğümüz üzere artık siber suçluların hedefi haline gelmiş durumda... Daha önceki yazılarımda da değindiğim gibi pandemiden sonra siber savaş dönemi de kendi dinamiklerini hazırlamaya başladı.

Devletler ve büyük şirketlerin uğradığı saldırılar sadece veri hırsızlığıyla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda kritik altyapılara yönelik tehditler içeriyor. Örneğin, Rusya'nın 2016 ABD seçimlerine müdahalesi ve Çin'in büyük teknoloji şirketlerine yönelik casusluk faaliyetleri, siber casusluğun uluslararası boyutlarını gözler önüne seriyor.

Ancak, mevcut yasal düzenlemeler bu tehditlerle başa çıkmada yetersiz kalıyor. Hızla değişen teknolojiye uyum sağlayamayan yasalar, devletlerin ve şirketlerin siber güvenlik stratejilerini sürekli olarak güncellemelerini gerektiriyor. Bu durum, dijital güvenlik alanında ciddi bir boşluk yaratıyor.

Sosyal medya, etki ajanlığı için mükemmel bir zemin sunuyor. Yabancı devletler ve etki ajanları, sosyal medya platformlarını kullanarak kamuoyunu manipüle ediyor. Dezenformasyon kampanyaları, yanlış bilgi yayarak toplumsal algıyı değiştirmeye yönelik stratejiler arasında yer alıyor. 2020 ABD seçimlerinde sosyal medyada........

© Önce Vatan