Yerli Frida
Ressam Birce Özateş Meral
1972 yılı eylül ayında Ankara’nın Kazan ilçesinde dünyaya geldi. Şair, yazar, sanatsever bir Türkçe öğretmeni baba ile ve müzik yeteneğine sahip bir annenin evladıdır. Birce Özateş Meral babasının görevi nedeniyle ülkemizin farklı yörelerinde büyümüştür. Yaşadığı yerler ona zengin bakış açısı vermiştir. Televizyonsuz dönemlerde aile içinde her akşam yaşanan sohbetler babasının sesinden Nazım Hikmet şiirleri, okunan romanlar, dinlenen radyo programları ve söylenilen şarkılar iç dünyasını olgunlaştırmıştır. Ressamımız ilk, orta ve lise öğrenimini Balıkesir ve Bandırmada tamamlamıştır Üniversite eğitimini İzmir 9 Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliğinde 1997 yılında bitirmiştir. Resim yapmayı hayattaki girişiminin bir parçası olarak gören Birce daima daha iyiyi, güzeli resimlerini yansıtmak için uğraşmaktadır. Portre resmi yapmaktan ayrı bir zevk alan ressamımız, resimlerinde insanın tüm duygularını bir karede verme uğraşısı içindedir. Portrelerinde Gülümseme ve Gülümsetme kaygısını taşır. Aziz Nesin’in de dediği gibi ‘’Gülümsemek, adaleti bozuk bir düzene sessiz bir küfürdür. Gülümseyin’’ sözünü portreleriyle sanatseverlere iletme çabasındadır. Portrelerindeki kadınlar aracıyla (Onlar Yerli Frida’lar değişiyle) yaşadıkları zorluklara rağmen. güzellik verme çabalarını başlarında resmettiği çiçekler ve yüzlerindeki gülümsemeyle anlatmak istemiştir. Sanat için sanat, insan için sanat döngüsü dışında kalarak insanı, doğayı sevmek. sevdiğini paylaşmak. gülümseme duygusunu resimlerinde yansıtmaktadır. Birce Özateş Meral yetenekleri , çok yönlü birikimi , kendine özgü resim tarzı , özgün eserleri , vizyonu, güçlü iletişimi , sanatçı yönü , kullandığı metodlar , üretkenliği gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi, ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Tüm bu nitelikleriyle Birce Özateş Meral gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Metafizik Uzmanı Yaşam Koçu gazeteci Yazar Hasan Hasratlı
Metafizik felsefenin bir dalıdır, akıl ve sezgi yoluyla anlaşılabilen varlıkları inceleyen bilime metafizik denir. Aristoteles bile felsefeyi bir bütün olarak metafizik olarak adlandırdı. Oldukça geniş olan bu alanın araştırma alanları ve dalları çok yönlü olup, tarihi dünyanın başlangıcına kadar dayanmaktadır. Bu nedenle dünyanın her yerinde metafizikçilerle karşılaşıyoruz. Modern çağımızda zekası ve zekasıyla bu bilime hakim olmuş uzmanlar var. Parapsikolog, yaşam koçu, metafizikçi Hasan Memmedov da bizim göremediklerimizi gören uzmanlardan biri.
Memmedov Hasan Hasrat oğlu, 1988 yılında memleketi Bakü'de doğdu. 4. sınıfa kadar 36 numaralı okulda okudu, daha sonra 173 numaralı okuldan mezun olarak eğitimine devam etti. Çocukluğundan beri hiperaktivitesinden dolayı seçilmişti ve her zaman akranlarının arasından sıyrılıyordu. Bu farklılık onu yeniliklere itti. Derslerden memnun kalmayınca ders yazdı, spor yaptı. Çocukluğundan beri psikoloji ve parapsikolojiye ilgi duyuyordu.
Okulda okurken "Uluslararası Buluş İşletme Enstitüsü" Üniversitesi'nin düzenlediği bir yıllık psikoloji ve parapsikoloji kurslarına katıldı ve onur derecesiyle mezun oldu. Keskin zekası ve güçlü enerjisi nedeniyle okul çocuğu olmasına rağmen biyoenerji ve parapsikoloji üzerine yazılar yazdı ve bu yazılar yerel gazetelerde yayınlandı. Okulu bitirdiğinde artık kendi ayakları üzerinde duran bir gençti. Öğrenimine Bakü İslam Üniversitesi'nde devam etmeye karar vermesine rağmen vatan sevgisi teraziye ağır geldi ve eğitimini dondurarak askere gitti. Hizmetini tamamlayıp döndükten sonra ilahiyatçı, İslam alimi, şeriat öğretmeni alanında üstün bir diploma ile mezun oldu. Öğrenmeye ve gelişmeye olan güçlü ilgisi nedeniyle ikinci bir eğitim almaya karar verdi ve Ukrayna'nın Kiev kentindeki KNUTE Devlet Üniversitesi'nde 5 yıl boyunca "Hukuk ve Mali Hukuk" alanında eğitim gördü. Aynı zamanda Ukrayna'da düzenlenen yarışmada Hasan Bey dünyanın dört bir yanından ünlü medyumlar arasından seçilmiş ancak yarışmanın sonuna doğru kendi isteğiyle katılımını sonlandırmıştır. İslam'a olan büyük ilgisinden dolayı onu derinlemesine incelemiş, 4 kutsal kitabı incelemiş ve bu alanı dünyada tanıtmayı kendisine hedef edinmiştir. Hasan Memmedov bir Azerbaycanlı olarak dünyaca ünlü metafizik bilim adamlarıyla aynı rütbeyi paylaşmaktan gurur duymaktadır. Tüm iyi yönlerine rağmen yaşadığı ağır duygular bazen onu yorar, ruhsal açıdan sarsıldığı anlar olur. Genel olarak seçtiği alandan asla pişmanlık duymuyor, bunun insanın içinden gelmesi gereken bir faaliyet türü olduğunu düşünüyor. Kendisine zorluk çıkaran ağır duyguların üstesinden gelmek için meditasyon yapar, ayet ve surelerle teselli bulur, tüm olumsuzlukları kendisinden uzaklaştırır. Kişi seçilen alana iyice hakim olmalı, bildiğiyle yetinmek yerine bilmediğini arayıp öğrenmelidir. Dünya çapında pek çok ödülün sahibi Hasan Bey, kendisini ilgilendiren her şeyin onun için yeni bilgiler anlamına geldiğini her zaman gözetliyor. Türkiye'de yaşam koçluğu alanında birçok kursa katılmış olan Hasan Bey, hâlâ daha çok araştırmak, okumak, öğrenmek ve yenilik yapmak istiyor. Araştırma için gerekiyorsa dünyanın farklı yerlerine gider ve bu bilgilerle geri döner. Afrika'dan Tayland'a gitti ve farklı bilimlerde uzmanlaştı. Muhammed Aleyhisselam'ın meşhur sözünde olduğu gibi, "İlim Çin'de olsa bile onun peşinden gidin."
Türkiye Yerel Basın Birliği Azerbaycan Temsilcisi ve İktidar gazetesi yazarı Hasan Hasratlı sadece öğrenmekle kalmıyor, öğrendiklerini paylaşarak bilgisinin faydasını da artırıyor. Onun için aşk hayattaki her şeyin temelidir. Hasan Bey, hayata sevgiyle bakarsanız size sevgi verir diyor. Hasan Hasratlı yetenekleri , çok yönlü birikimi , kendine özgü çalışma tarzı , özgün fikirleri , vizyonu , güçlü iletişimi yazar ve şifacı yönü , kişiye özgü reçeteleri , çözüm odaklı yaklaşımları gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , karizması ve yakışıklılığıyla da dikkat çekmektedir. Hasan Hasratlı tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Kıbrıs’ın Ödüllü İsmi Yazar Sanatçı Televizyon Programcısı Fahriye Özay
Küçük yaşlarda iki ağabeyinin bağlamalarından yükselen müzik nağmeleri ile tanıştı… Ailenin en küçüğü olduğundan herkesin gözbebeği olarak yetiştirildi. Babası küçük yaştan itibaren “Senin sesin güzel, sen sanatçı olmalısın” sözleri ile kendisini teşvik etti. 10 yaşında iken ilkokulda organize edilen ses yarışmasında “Müzik Kraliçesi” oldu. İlk sahne deneyiminde ilk birinciliğini aldı. Müzikle iç içe sürüp giden yaşamında 14 yaşına geldiği zaman ilk bestesini yaptı.. Söz ve müziği kendisine ait olan ilk beste çalışması “SEVDİĞİM” adını taşıyor. Bu zaman diliminde çok değerli hocalardan ders alarak müzik alanındaki ufkunu daha da genişleterek birçok bestelere imza attı. İlk albümü 1994 yılında “Günaydın Hayatıma” müzikseverlerle buluşur. Daha sonra “Mazi” isimli ikinci albümü ile yurt dışında ilk TV deneyimine imza atar. İki şarkısı TRT denetiminden geçtikten sonra Türkiye’nin birçok kanalların kapıları Özay’a açılır. 1997 yılında “Benim İnsanım” isimli sözü ve müziği kendisine ait eseriyle Türkiye Ortopedik Engelliler Federasyonu tarafından keşfedilir ve Türkiye genelinde yapılan engelliler festivallerinde bu şarkı slogan olarak kullanılır. Bu şarkı ile 1997 yılında yılın sanatçısı seçildi. 1998 yılında “En üretken sanatçı” ödülüne laik görüldü ve bunu takip eden birçok ödüller aldı. 1999 yılında doğaya olan tutkusunu Parlamentoya kadar taşıdı. Her doğan çocuğun adına bir fidan dikilmesi, okullarda diploma alan öğrencilerin birer ağaç dikmesi içeriği ile kampanyalar yürüttü ve özellikle medya kurumlarının bahçelerine kendi elleri ile ağaç dikerek bu doğa sevgisinin kitlelere taşınmasında öncülük etti. 2005 yılında Türkiye’de satışa çıkan “AL BENİ BENİ” albümü ile yeniden hayranları ile kucaklaştı. “Al Beni Beni” klibinin çekimlerinin tamamı Kıbrıs’ın en güzel mekanlarında yapıldı. 20 Temmuz 2007 tarihinde sanat ve spor adına İstanbul boğazını karşıdan karşıya yüzerek geçti ve çok onur verici bir olaya imza attı. 2009 yılında çıkardığı; Kıbrıs’ın birçok tarihi mekanında -Başta Afrodit’in doğduğu yer- çekilen 8 klibi içeren “Afrodit” albümünü bir yazı ile birlikte dünyanın önemli liderlerine göndererek Kıbrıslı Türklerin kültürel kuşatılmışlığını dikkatlerine getirdi ve liderler nezdinde büyük etki yarattı. 2010 yılında en üretken bayan sanatçı ödülünü aldı. 2011 yılında “KKTC Temcilcisi Özel Ödülü”nü (magazinci.com) çok değerli sanatçı Adnan ŞENSES’in elinden aldı. En Moda Magazin 2016 Ödülü. 2017........
© Önce Vatan
visit website