KIRILMADIK NE KALDI? (16)

...dünden devam

‘’Doğal afetin/katliamın adı, Sel:

Ne yazık ki, 10 – 15 dakikalık yağmurların, koca şehirleri teslim aldığı bir ülkede yaşıyoruz. Bir yağmur yağıyor, en büyük kentlerde onlarca insan ölüyor. Bir yağmur yağıyor, kırsal alanda bir beldeyi yerle bir ediyor.

Hatırlayınız! Sağanak yağışlarda caddeleri, yolları adeta nehirlere dönüşen, caddeleriyle deniz kıyılarının birleştiği İstanbul manzaralarını…

Son birkaç yılın hatırlattıklarına bakın! Senirkent, Bartın, Alibeyköy, Yamanlar, Beştepe…

Liste uzayıp gidiyor. Her birinde onlarca ölüsü, kaybı var geride kalan…

Deprem sonrasında neyse, seller sonrasında da aynı tablo yaşanıyor.

En çok Batı Karadeniz’le Akdeniz’i etkileyen seller sonrasında gazete başlıkları hep şunları söylüyor:

‘Köprüler yıkıldı’, ‘Yollar çöktü’, ‘Koskoca asfalt kâğıt gibi yırtıldı’, ‘Binlerce kişi çatılarda mahsur’ , ‘Sel tüm iletişimi öldürdü’…

Köprünüzün, apartmanınızın çimentosundan çalınmışsa! Ha deprem, ha sel yıkıp götürüyor. Sisteminiz sağlam değilse, iletişim kalmıyor.

Ve biz afet sonrasında hep aynı şeyleri yaşıyoruz.

Son dönemde yaşanan en önemli sel felaketi Trakya ve İstanbul’a can ve mal kaybı vermişti. 8-9 Eylül 2009 tarihinde…

Trakya ve İstanbul’u etkisi altına alan aşırı sağanak yağış........

© Önce Vatan