Aracına bindi, şoförüne; ‘’Cephe hattındaki birliklere gideceğiz’’ emrini verdi. Araç cephenin hemen gerisinde bulunan ve Sarp Üsteğmenin karargâh binası olarak kullandığı köy evinden hareket etti.

Sarp Üsteğmen harekât sona erip de ele geçirdiği Rum köyündeki bu evi karargâh binası olarak kullanıyordu. Görünen o ki, ele geçirdikleri bu Rum köyü, hemen dibinde bulunan Rum Sanayi Bölgesinde çalışanlara aitti. Bu sanayi bölgesini de ele geçirmişlerdi. Köy binaları oldukça moderndi, evlerin içinde her türlü elektronik eşya vardı. Öylesine ki, Türkiye’de o dönemde olmayan renkli televizyonu bile burada görmüşlerdi.

Sarp Üsteğmen cephede bulunan tüm mevzileri tek, tek dolaşarak askerlerinin hatırını sordu. Özellikle de bu gece çok dikkatli olmalarını, cephe hattı boyunca gözlerini bir an olsa bile Rumlardan ayırmamaları emrini verdi.

Karargâhına döndüğünde öğlen olmuş, bir hayli de acıkmıştı. Aracından iner inmez, habercisine kendisinden sonra en kıdemli subay olan Koray Teğmenin öğlen yemeğine çağrılması emrini verdi. Öğlen yemeğini birlikte yerlerken, Sarp Üsteğmen, Koray Teğmene önemli bir şey söyleyecekti.

Yarım saat geçmişti ki, Koray Teğmen Sarp Üsteğmenin yanına gelmişti. Sarp Üsteğmeni selamladıktan sonra:

• Buyurun Komutanım, beni emretmişsiniz.

Sarp Üsteğmen:

• Hoş geldin Koray. Bu öğlen yemeğini birlikte yemek istedim. Hem sana anlatacaklarım da var. Dedikten sonra yemek masasına oturdular.

Sarp Üsteğmen, iki yıldan beri Koray Teğmenle birlikte çalışıyordu. Ona çok güvenir, her türlü zor görevi gözünü kırpmadan ona verirdi. Koray teğmen de Sarp üsteğmenin kendisine olan güvenini hiçbir zaman boşa çıkarmamış. Özellikle Rumlarla girdikleri her savaşta çok başarılı olmuştu. Gözünü budaktan sakınmayan, yiğit bir subaydı.

Yemeklerini yedikten sonra, Sarp Üsteğmenin odasına geçtiler. Sarp Üsteğmen Koray Teğmeni karşısına oturttuktan sonra söze girdi:

• Koray, biliyorsun bu gün Hristiyan âleminin en kutsal günlerinden birisi olan Noel kutlamaları başlıyor. Ancak üst komutanlığımızdan gelen emre göre, Rum tarafının özellikle cephe hattında taşkınlık yaparak, cephe birliklerimizi taciz edebilecekleri belirtildi. Bu nedenle de özellikle bu gece cephe hattındaki tüm birliklerimiz alarm durumunda olacaklar. Birliğimizde görevli tüm subay ve astsubayların gece boyunca cephe hattında devriye gezmelerini istiyorum. İşte tam da bu noktada sana söylemem gereken önemli bir husus var!

Komutanını dikkatle dinleyen Koray Teğmen, konuya daha da odaklanarak:

• Emredin komutanım, sizi dinliyorum.

Sarp Üsteğmen sanki soluksuz kalmışçasına, derin bir oh çektikten sonra en nihayetinde söylemek istediği şeyi Koray Teğmene anlatmaya başladı:

• Bu kritik süreçte ben iki saatliğine Lefkoşa’ya gidip döneceğim. Bana nedenini sorma. Ama şunu bil ki, bu iki saat benim için çok önemli. Belki de yaşamımı değiştirecek bir 120 dakika olacak! Bu 120 dakikada emir komuta sana emanet. Birlikte kuş uçurtmayacak, her ne olursa olsun benim yokluğumu hissettirmeyeceksin! Birliğimizdeki subay ve astsubayların ama özellikle de üst birlik komuta kademesinin iki saatlik bu yokluğumdan asla haberi olmayacak. Ben gidişimi ‘’Kartal Uçtu’’ dönüşümü ise; ‘Kartal Kondu’’ parolası ile bildireceğim.

Koray Teğmen, komutanının söylediklerini nefes dahi almadan dinlemiş, en çok da o 120 dakikaya takılmıştı! Ancak aklında oluşabilecek hiçbir soruya fırsat vermeden:

• Emredersiniz komutanım, siz nasıl uygun görürseniz öyle olsun.

Koray Teğmen, Sarp Üsteğmenine o kadar çok güveniyordu ki, onun iki saatliğine de olsa böylesine kritik bir günde birliğinden ayrılmasının mutlaka haklı bir sebebi vardır diye düşündü! Almış olduğu emri yerine getirmek üzere cephe hattına döndüğünde saatler öğlen sonrası 15.00’i gösteriyordu…

Devamı yarın

QOSHE - Gece Yarısı Güneşi - 11 - Atilla Çilingir
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Gece Yarısı Güneşi - 11

7 2
24.05.2023

Aracına bindi, şoförüne; ‘’Cephe hattındaki birliklere gideceğiz’’ emrini verdi. Araç cephenin hemen gerisinde bulunan ve Sarp Üsteğmenin karargâh binası olarak kullandığı köy evinden hareket etti.

Sarp Üsteğmen harekât sona erip de ele geçirdiği Rum köyündeki bu evi karargâh binası olarak kullanıyordu. Görünen o ki, ele geçirdikleri bu Rum köyü, hemen dibinde bulunan Rum Sanayi Bölgesinde çalışanlara aitti. Bu sanayi bölgesini de ele geçirmişlerdi. Köy binaları oldukça moderndi, evlerin içinde her türlü elektronik eşya vardı. Öylesine ki, Türkiye’de o dönemde olmayan renkli televizyonu bile burada görmüşlerdi.

Sarp Üsteğmen cephede bulunan tüm mevzileri tek, tek dolaşarak askerlerinin hatırını sordu. Özellikle de bu gece çok dikkatli olmalarını, cephe hattı boyunca gözlerini bir an olsa bile Rumlardan ayırmamaları emrini verdi.

Karargâhına döndüğünde öğlen olmuş, bir hayli de acıkmıştı. Aracından iner inmez, habercisine kendisinden sonra en kıdemli subay olan Koray Teğmenin öğlen yemeğine çağrılması emrini verdi. Öğlen yemeğini birlikte yerlerken, Sarp Üsteğmen, Koray Teğmene önemli bir şey söyleyecekti.

Yarım saat geçmişti ki, Koray Teğmen Sarp Üsteğmenin yanına gelmişti. Sarp Üsteğmeni selamladıktan sonra:

• Buyurun Komutanım,........

© Önce Vatan


Get it on Google Play