Dünyada on yıllardan beri herkesin parça parça bildiği ama olguları birleştirip genel bir sonuç çıkarmayı istemediği bir gerçek var. Mafya adı verilen suç örgütleri çok büyük çoğunlukla sağ, milliyetçi ve bölgesine göre de sıkı dinci özellikler taşır. Pek çok ülkede durum budur ama kimse çıkıp da sağ siyaset ile mafya arasındaki bu paralellik nereden geliyor diye sormaz. Oysa mafya, devlet, siyaset, suç ilişkilerini biraz irdelersek kamuoyunda “sır” olarak değerlendirilen birçok olayın içyüzünü anlamamız daha da kolaylaşır.
MAFYA VE SİYASET
Son 80 yılda belirginleşen “mafya” tanımının başlangıcında zaten siyaset vardır. 2’inci Dünya Savaşı’nda ABD’nin İtalya çıkarması sırasında Komünist partizanlarla olan rekabette üstün çıkmak isteyen Amerikalılar ülkelerindeki İtalyan kökenli suç örgütlerini devreye soktular. Gayrimeşru faaliyetlerine göz yumarak onları sahada kullandılar. Görevlendirdikleri propagandacılara da Sicilya mafyasına has sözde milliyetçi ve ahlaklı bir tarih uydurdular. Oysa mafya o dönemde ikiye ayrılmış olan Avrupa’da “kapitalist partizan örgütü” gibiydi.
İtalya’da 60’lı yıllardan itibaren tanık olunan kanlı olaylarda mafya hep sağ partilerin yan kolu oldu. Bu bizde de böyleydi başka yerlerde de. Eğer bir ülkede aşırı sağ milisler mevcut ise onlar da mafya ile iç içedir. Burada ilginç olan nokta şudur: Bir yandan kadın ticareti yapan, kumarhane işleten ve uyuşturucu satan mafya iş siyasete gelince din, iman, Allah, peygamber söylemini sonuna kadar kullanır. İşin tuhafı “bu ne perhiz ne lahana turşusu” diye soranlar da hep dinsizlikle, komünistlikle suçlanır.
Fransa’da Korsika mafyası grev kırıcılığı yapmıştır, Yunanistan’da Albaylar cuntası birçok aydını mafya tetikçilerine öldürtmüştür. Son dönemlerin en gündemdeki suç örgütü Latin Amerika narkotik mafyası bulunduğu tüm ülkelerde ABD’nin sadık müttefiki ve kilisenin dostudur. Akla hayale gelmedik ahlaksızlıkların sembolü olan narko örgütlerin dilinden dinsel söylem asla eksik olmaz.
Küba, devrimden önce çoğu ABD sermayesine ait bir kumarhaneler ve fuhuş merkeziydi. Che, devrimini bir anlamda ABD bağlantılı bir mafyaya karşı yaptı. Ama ABD medyasına göre batakhane sahipleri dindar Hristiyanlardı, devrimciler ise insani değerleri olmayan bir azgın azınlıktı. Devrim sonrası kaçarak ABD’nin Florida eyaletine yerleşen Küba mafyası bugün tüm Latin Amerika mafyasının koordinatörü rolünü oynamaktadır.
Mafya ile aşırı sağ ve dincilik arasındaki ilişkilerin en açık şekilde kendini gösterdiği coğrafyalardan biri de bizimkidir. Bunu daha iyi anlamak için önce mafyanın sıradan bir suç örgütü olmadığını bilmeliyiz. Toplumsal özelliklerini görebilmek için ise ilk ayrımı gangster çeteleri ile mafya arasında yapmalıyız.
MAFYANIN SIRADAN SUÇ ÖRGÜTÜNDEN 6 FARKI
Gangsterlikte tek amaç soygun,........