Anadolu Ajansı’nın haberine göre: “Merkezi, Kazakistan'ın başkenti Astana'da bulunan Türk Akademisinden yapılan açıklamada, Türk Akademisi ve Türk Dil Kurumu işbirliğinde 9-11 Eylül tarihlerinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü'de toplanan Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu, 34 harften oluşan Ortak Türk Alfabesi önerisi üzerinde uzlaştı.”
Güzel bir haber. Ancak pek fazla sevinemiyorum. Çünkü bahsi geçen kurumlar başta Türk Dil Kurumu olmak üzere Türk tarihinin ve Türk dilinin önemini kavramış değiller. Ötekileri bilmem ama TDK’nin, yayımladığı pek çok sözcükte Eski Türkçe köklü binlerce (hatta on binlerce) sözcüğe Arapça köklü; Farsça, İtalyanca, Fransızca, Rumca vb. köklü yaftası yapıştırdığını biliyorum. TDK ve bizim akademi görevini 86 yıldır yapmamak bir yana Batıcı kalıp yargılarla Türkçeyi aşağılıyor.
Haberde “Latin temelli” ortak alfabe üstünde anlaşıldığı belirtiliyor. Söz konusu kurumların Latin alfabesinin Türkik köklü olduğu gerçeğine ilişkin hiçbir aydınlanmışlığı yok. Oysa ilk çağlardan günümüze 100’ü aşkın yabancı önemli yazar ve bilim insanı bunları yazdı. Avrupa ve birçok dünya halklarındaki Türkik kökleri gösterdi. Ön-Türkçenin ve Türkçenin pek çok dilin kökünde bulunduğunu anlattı.
Batılı pek çok bilgin bunları yazdı. Ama egemen Batı bilim çevreleri ve siyaset buna izin vermezse onların çizgisindeki bizim bilginler hiç vermez. Duruma müdahale edilmezse daha 1000 yıl aynı Hint-Avrupa - Altay Dilleri klişesini yineleyip dururlar.
JACQUES COULARDEAU TÜRKÇE HAKKINDA TÜRK DİL KURUMU GİBİ DÜŞÜNMÜYOR
Temmuz’da çıkan “The New Book: Turkish as the Founding Language of ‘Indo-European’ … The Concealed Root of European........