Öncelikle PPL şirketi hakkında biraz bilgi vermem gerekiyor. PPL’in açılımı; “Phonographic Performance Limited. PPL, radyo istasyonlarına, TV kanallarına ve bazı çevrimiçi hizmetlere kayıtlı müzik bulundurma lisansı veren bir kurum. Aslında ülkemizdeki MÜYORBİR’e benziyor. PPL, 12 Mayıs 1934 tarihinde Decca Records ve EMI müzik şirketleri tarafından kurulmuş tüzel bir kişilik. PPL, üyeleri adına ses kayıtlarının toplu hak yönetimini üstlenip, toplanan ücretleri hem hak sahibi üyelerine hem de icracı üyelere dağıtıyor. 2022 itibarıyla PPL, 140.000’den fazla icracı ve kayıt hakkı sahibi için telif hakkı topladı. 2023 yılında ise PPL, 2022 mali sonuçlarını duyurdu, o yıl 272,6 milyon sterlin toplandığını, bunun 2018 yılına göre yüzde 7,8'lik bir artış olduğunu açıkladı. PPL üyeleri, stüdyo müzisyenlerden, büyük plak şirketlerinden ve küresel çapta başarılı icracılardan oluşuyor. PPL’ye üye olmak ise ücretsiz. PPL’in telif hakkı konularında bazı işbirlikleri de var.
1914 yılında, “Performing Right Society” adıyla kurulmuş olan ve şu anda PRS for Music olarak hizmet veren bir kurum daha var. Bu kurum, notaya alınmış eserlerin canlı performansı için ücret toplayan bir kurum. PRS, 2018 yılı itibarıyla The Music Licence adını verdikleri ve müzik lisansı almayı kolaylaştırmayı amaçlayan “PPL PRS Ltd” adıyla Leicester merkezli özel bir şirket altında PPL ile ortak bir girişim başlattı. Yani telif konusunda bizdeki MESAM ve MSG gibi ortak hareket ediyorlar.
John Lennon'ın mirasçıları, John Lennon ve Yoko........