Protestanlar yönetimi ele geçirdiklerinde 1647’de Noel kutlamalarını yasaklarlar. Gerekçe: Bunun din dışı, ahlaksız bir adet olması, Pagan bayramı olması, İncil’de böyle bir şey yazmamasıdır. Noel’in ayrıca bir Katolik ayini olduğunu ileri sürerek savlarına siyasi teorik bir güç katarlar. Yasak 15 yıl sürer, birçok ayaklanma çıkar, hatta birinde 40 kişi ölür. Sonradan Noel serbest bırakılır, ama 1800’lere kadar canlı, coşkulu bir şekilde kutlanmaz. Püritenlerin hakim olduğu Boston’da da uzun yıllar Noel yasaklıdır ki, Boston o devirde Amerika’nın en önemli şehridir. Resmi yasak 22 yıl sürer.
Noel zaten Türkik bir sözcüktür, İngilizcesi ‘Yule’dır ve “yeni YIL” anlamına gelir. Bu örtüşmeyi inkar etmek için bir hayli önyargı gerektir.
Hz. İsa’nın doğum günü anlamında Noel kutlaması 3-4. Yüzyılda Roma’da sade ayinler biçiminde ortaya çıktı. Bunun için tarih saptanırken baskıdan, yasaklamalardan korkularak geleneksel kış bayramına denk getirildi. Yani açıktır ki ilk ortaya çıkışı da Türkik Nartugan’ın devamı niteliğindedir.
Ön-Türk Akademisi adı altında Vedat Köle’nin başkanlığında Türklüğün kadim izlerini araştırıp ortaya döken bir grup 21 Aralık’ta Maltepe Belediyesi’nin desteğiyle Nartugan’ı kutladı. Dışarıdan gelen Türk konuklar burada yılbaşı ağacı, şaman ayinleriyle Türkiye Türklerine Orta Asya geleneğinin havasını koklattı. Ön-Türk Akademisi başta Mehmet Turgay Kürüm olmak üzere önemli araştırmacılarıyla bu alanda bilimsel çalışmaları örgütleyen bir çevre. İzlemenizi öneririm.
Diyeceğim odur ki, Nartugan’la, Noel babanın esası olan Ayaz Ata’yla dalga geçenler dönmeli ve kendi derin cahilliğimize gülmeli. Noel ve yılbaşı kutlamalarının, üstünden karla, buzla aktığı halde bir Orta-Kuzey Asya geleneği olduğunu göremeyenler elbette........