menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sağlıkta Çöküşün Öteki Öyküleri (3)

9 0
21.08.2024

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde; ülkede her daim olduğu üzere at –sanılanların- izi ile it izinin birbirine karıştığı ve belki de at sanılanlarla itlerin maddi çıkarlar söz konusu olabildiğinde yoldaşlık edebildiği günlerde, özetle henüz aile hekimliği devri başlamamış sağlık ocağında sağlık hizmeti vermeye çalıştığımız günlerde, “sağlıkta özelleştirme” yolunda adımların atılmaya başladığı günlerde birbirinden merdane iki yiğit çıktı meydane.

Bir kadın biri erkek iki arkadaş; “meydan” dediğimde sağlık ocağımız. Yakından tanıdığımız iki “şahsiyet”, o vakte kadar tabip odalarında ve hekimlerinNGO’sunda aktif görev almış ve devamında da –on yıllar boyunca- üst düzeylerde görev alacak/onurlandırılacak alacak olan, isimleri cisimler değişse de her zaman emperyalist finansörlerinin “bir” dediklerini “iki” etmeyen yerli ve milli hükümetlerimizden birinin başlattığı “sağlıkta özelleştirme” adımlarından kendilerine düşen payı almak üzere “özel” poliklinik açmaya karar vermişler ve bürokratik işlemlerin bir parçası olarak bizden/sağlık ocağından “sağlık raporu” almaya gelmişlerdi. Kuşkusuz sağlıklıydılar; “haricen sağlam” ibaresi olan ve ek olarak da “poliklinik açmalarında bir sakınca yoktur” notu bulunan raporu alarak gönül rahatlığı içinde ayrılmışlardı. Ne dersin ekmek parası; ancak zaten hekim olarak çalışıyorlardı. Ve belki aynı günün akşamında veya ertesinde ya da gelecek haftasında NGO’larının abanoz kulelerinde benzerleri ile kendilerini dinleyip mesleki varoluşlarını biraz olsun anlamlandırma çabası içindeki “öteki” hekimlere derin teorik abi/abla edalarıyla sağlıkta özelleştirme karşıtı kışkırtıcı vaazlar vermekten de imtina etmeyeceklerdi; nasıldı bu “kuşağın” pek sevdiği şarkının sözleri: “nerden baksan tutarsızlık…”

Ve emin olun “perhiz ile lahana turşusu arasındaki ilişki” hakkındaki sorulara verilecek yanıtları da bu vaazlarının içinde hazır ve nazır dile getirilmeyi bekliyordu. Durumlarını kitaba uydurmakta olduğu kadar kitabı da durumlarına uydurmada son derece mahirdiler.

80’li yılların ikinci yarısından itibaren –odalar ile yeniden tanışmam- bu “durumu uydurma” hastalığından hekimlerinNGO’sunun da –bu ayrı “da” önemli!- ciddi biçimde muzdarip olduğunu görüyordum ve ona naçizane bir ad takmam gerektiğini düşündüm: neo-klerikalizm!

Kuşkusuz “klerikalizm” sadece hekimlerinNGO’sunun “hastalığı” değil ülke solunun önemli bir kısmına sirayet etmiş bir “durumdur…

anılardan…

20 yıl öncesi anı defterime “karaladığım” birkaç satır; bir şeylerin değiştiğini iddia edecek birileri var mı?

5 Temmuz 2003

“Sağlıkta büyük dönüşüm” sloganı ile yola çıkan hareket yoğun bir hafta geçirmemize neden oldu. Hafta içinde verilen yaklaşık 200 dolarlık “döner” ödentisi birçoğunun, birçok hekimin bu dönüşümü mutlu atlatmasına ya da sorgulamamasına aracılık etti:

1)Sorgulasalar ne yazar

2)Sorgulayacak zekâ ve kültürden yoksunlar

3)Türkiyeli hekimlerin hepsinin hakkı yenmesin, ama önemli bir kısmı paraya tapar.

4)Hekimlik Türkiye’de “sınıf atlamanın” araçlarından birisidir.

Hal böyle olunca yönetenler açısından da geriye pek bir sorun kalmıyor; yapacağını yaparsın, baktın sesler yükselmeye mi başladı, atarsın önlerine birkaç kuruş susarlar!

Ardından gelen derin sessizlik ortamında dilediğini dilediğince yaparsın. Kimse sesini çıkarmaz, ilkel politik yaklaşımlarıyla kendi kendilerini bu “derin sessizliğe” mahkûm etmiştir çünkü onlar.

Ancak haftanın son günü dönüp dolaşan ve andığımız bağlamda saygıdeğer hekimlerimize mutluluk aşılayan bir slogan gelinen aşağılayıcı durumun bir göstergesi olarak kaydedilmeyi hak ediyor: “parça başına para-döner alınacak!”

Parça=hasta…

Başka bir söze gerek var mı bilmiyorum, ancak “döner” öyküsünün geldiği noktayı göstermesi açısından önemli; sonu en başından belli ilkel ve düşük bir öykü. Ancak koruyucu hekimlik-toplum hekimliği hizmetlerine yapılan özelleştirmeci-kadrolaşmacı-yağmalamacı saldırının bu sonuca ulaşmayacağını görmemek saflıkla........

© Nokta Haber Yorum


Get it on Google Play