Makinelerin Kıyameti: Bir Çobanın 161 Yıl Önceki Uyarısının Ardındaki Gerçekler
1863 yılında, Samuel Butler’ın “Darwin Makineler Arasında” başlıklı mektubu, Yeni Zelanda’nın kırsalından yükselen bir çığlık olarak tarih sayfalarına kazındı. Ancak bu mektup yalnızca teknolojik gelişimin geleceğine dair bir kehanet değil, aynı zamanda insanın kendi yarattığı araçlara nasıl bağımlı hale geldiğini, bu bağımlılığın toplumsal düzen üzerindeki etkilerini sorgulayan güçlü bir eleştiridir.
Butler, sanayi devriminin yarattığı ekonomik ve toplumsal dönüşümleri gözlemleyerek, makinelerin insan emeği üzerindeki etkisini analiz etti. Onun öngörüleri, sadece makinelerin gelişimine değil, bu gelişimin toplumsal ilişkiler üzerindeki yıkıcı etkisine dair derin bir farkındalık barındırır.
Butler, sanayi devriminin doğrudan sonuçlarını gözlemleyen bir dönemin tanığıydı. Bu dönemde makineler, üretim sürecinde büyük bir dönüşüm yaratarak, insan emeğini giderek ikincil bir konuma itmişti. Ancak bu değişim yalnızca ekonomik bir yenilik değil, aynı zamanda toplumsal bir travmaydı. İşçiler, emeğin değersizleşmesi ve işsizlik dalgalarıyla karşı karşıya kalırken, bu çaresizlik kendini makine kırma hareketlerinde ve fabrikaları ateşe verme eylemlerinde gösteriyordu.
Makine kırıcılığı (Luddite hareketi), sanayi devriminin karanlık bir yüzü olarak tarihe geçti. İşçilerin bu tepkisi, makinelerin yalnızca üretken araçlar olmadığını, aynı zamanda toplumsal eşitsizliği derinleştiren bir etmen olduğunu gösteriyordu. Butler, bu hareketlerden ilham alarak, makinelerin yalnızca üretimde değil, insan hayatında oynadığı rolü sorguladı ve bu sorgulamayı Darwin’in evrim teorisiyle birleştirdi.
Butler’ın mektubu, 1859’da yayımlanan Charles Darwin’in........
© Nokta Haber Yorum
