Ada Siyaseti: Kapalı Kapılar, Açık Hesaplar
Türkiye siyasetinde bazı mekânlar vardır ki, oraya dair her fısıltı ülkenin kader tartışmalarını anında ateşler. İmralı Adası da bunlardan biridir. Bir hükümet yetkilisinin adı anıldığı anda, bir muhalefet liderinin oraya gidip gitmeyeceği konuşulduğu anda, gündem bükülür, siyasal bloklar yeniden hesaplanır, toplumsal fay hatları harekete geçer.
Bugünlerde tam da böyle bir eşikteyiz:
AKP, MHP ve DEM Parti ekseninde İmralı’ya dair yoğun bir trafik beklentisi;
CHP’nin ise “gidecek mi, gitmeyecek mi?” ikilemine sıkıştırılması…
Bu tabloyu sadece güncel bir taktik hamle olarak okumak eksik olur. Aslında çok daha derin bir siyasal mühendisliğin, uzun süredir kapalı kapılar ardında pişen bir stratejinin dışarıya yansıyan işaretleriyle karşı karşıyayız.
AKP açısından İmralı dosyası, seçim-eksenli ve iktidar-süreklilikli bir “anahtar alan” olmaya devam ediyor.
Çünkü Türkiye’de Kürt seçmenin siyaseten belirleyiciliği artık herkesin kabul ettiği yapısal bir gerçek.
2013–2015 çözüm süreci, AKP’nin bu gerçeğin farkında olduğunu ve gerektiğinde esneyebildiğini göstermişti. Bugün ise:
AKP’yi yeniden “köprü arayışına” itiyor.
Bu köprünün adı açıkça verilmiyor ama herkes biliyor:........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein