Bir tarafta Damat Ferit ve şürekası vardı. Molla Sabri efendi, Durrizade vardı. Öte yanda " mudafai hukuk" diyen, "kuvva" için yola düşen Rıfat Börekçi Hocaefendi gibiler vardı. İlkler İngiliz ve Yunan uçaklarıyla ihanet fetvası dağıtırken diğerleri milli mücadeleye "kut" veren ANKARA FETVASI'nı imzalıyordu. Yıllar, yıllar geçti... Bir 15 Temmuz günü ki, kara bir gündü, Kubilay'ı şehit edenlerin torunları Milletin egemenliğinin kalpgâhına. bombalar yağdıracaklardı.
Aydınlıkla karanlığın, gerilikle çağdaşlığın, vatanseverlikle vatansevmezligin, iyiyle kötünün, eğri ile doğrunun, güzel ile çirkinin, hainlikle kahramanlığın savaşı hep vardı,........