"İNCİ TANELERİ" ve "DİLBER"?!
"Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın."
Gazi Mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK
...
Şemseddin Sami tarafından 1900 yılında, Kamus-ı Türki adlı, Türkçeden Türkçeye Sözlükte, kadın sözcüğünün temel anlamının yanı sıra yan anlamları da verilmektedir:
Kadın:
(aslı; emretmek olan "kadamak"tan "kadun")
Türk aile ve sosyal yapısı incelendiğinde, Türk kadınının, toplumun inşasında rol oynayan en önemli aktör olduğu görülür.
Türk kültüründe, Türk evlatları kız ya da erkek olarak ayrım yapılmaz.
Eğitim sürecinden, hem erkek evlat hem de kız evlat geçirilir.
Dönemin şartlarında ata binme, dönemin silahlarını kullanma, toplum içerisinde beraber hareket etme, sorunların çözümünde ortak aklın kullanılması Türk töresinde mevcuttur.
Oğul kelimesi, hem kız evlat için hem de erkek evlat için kullanılır.
Ocağın tütmesi ve soyun sürmesi açısından oğullara özen gösterilirdi.
Türk töresinde, kız evlatları ve Türk kadınlarına ihtimam gösterilir.
Hakan da olsa, kadının onayı olmadan herhangi bir sürece girilmezdi.
Buna savaş da dahil.
Hasılı:
Türk kadını, tarihin her döneminde el üstünde tutulmuştur.
Türk kadını, yetiştirdikleri evlatlar ile Türklerin dünya tarihinde etkin bir rolde olmasını sağlamışlardır.
İmkanların kısıtlı olduğu zamanlarda, erleri ile birlikte savaşa girmişler, mücadele etmişlerdir.
Türk erkekleri savaşa giderken onlar, otağlarını korumak ve yaşamsal ihtiyaçları karşılamak için insanüstü mücadelelere girmişlerdir.
Türk töresinde, kadına çok değer verilmiş, bu atasözlerine dahi yansımıştır:
"Eving kapgı bekle yırak tutgıl er."
"Kadına saygı göster, ne isterse ver,"
Hülasa:
Kadın el üstünde tutulmuştur.
Hal böyleyken...
Tarihin her aşamasında aktif rol alan Türk kadınlarının, Cumhuriyet tarihinde de önemli bir yeri var.
Nitekim...
Türk coğrafyası işgale uğradığında, sırtında mermi taşıması, tarihin sayfalarında yer almakta.
Demem o ki:
Asıl olan, "söz konusu vatansa" deyip evlatlarını, kocalarını, sevgililerini, nişanlılarını, babalarını, savaşa su dökerek gönderen ve bağrına taş basan bir Türk kadınının varlığı dünyaya örnek olmuştur.
Demem şu ki:
Yavrusunun kafasına kına yakıp, "Vatana kurban olacaksın" diyen analarımızın varlığı, Türk........© ngazete
visit website