Pratik olmak insana hayatı kolaylaştırır. Rahmetli annem çok pratik bir kadındı, herhalde çalışan ev kadını olması bu özelliğini daha da geliştirmesine katkıda bulunmuştur.
Ben evliyim, Kaan küçük bir Pazar günü bizi mantıya çağırdı, ilk kez mantı yapıyorum önce sizinle deneyeceğim eğer başarılı olursam bir dahaki sefere ablalarınla birlikte gelirsiniz dedi. Gittik mantılar hazır, tam adabıyla tabaklarımıza servis yaptı ama bir tuhaflık var; bazı mantılar resmen leblebi büyüklüğünde, bazıları fındık kadar bir baktım arada ceviz boyunda olanlar ve en şaşırtıcısı ufak kıymalı poğaçalar. Nedir bu böyle dediğimde anacığım, önce ufak yaptım, çok sıkıldım biraz büyüteyim dedim; baktım bitmiyor sonra diğer ebatlara geçtim. Siz yediğinize şükredin bir daha mantı falan yok dedi.
Anasın bak kızın al diye boşuna dememişler. Benim de acıklı bir mantı maceram var. Rahmetli kayınpederim canının mantı istediğini söyleyince büyük bir haddini bilmezlikle ben yaparım dedim. Hamur açmayı bilmem, oklava ömrümde bugüne kadar hiç kullanmadım. Hamuru yoğurdum ve merdane ile açtım; amorf bir şekil çıktı ortaya. Kare karekesmeğe çalıştım, olduğu kadar. Karelere kıyma koydum üçgen üçgen kapattım baktım yemek saati geliyor, kesmiş olduğum kareleri ve diğer hamurları üçgen kestim; hem içi dolu üçgenleri hem de diğerlerini kaynar suya attım, sonra hazırladığım kıymaları........