Beş duyu organımızı tek tek ele alıyor gibi bir izlenim bıraktıysam özür dilerim, hiç böyle bir niyetim yok. Türkçede duymak sözcüğü hem işitmek anlamında hem de hissetmek yerine kullanılır.
Gurur duymak deyişi eğer yerinde kullanılıyorsa söyleyenin kendisini ya da kastettiği insanı yüceltir; yeter ki neyle gurur duyduğumuzu doğru saptayalım. Türkiye’nin gaflet içinde kendisiyle gurur duyduğu nice bırakın gurur duymayı adeta lânetlemesi gereken insan sayısı pek de az değildir. İnsanlar bunları ahmakça “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye yüceltir. Bu aymazlar gibi düşünmeyenlerin de hiç hadlerine düşmediği halde sözcüsü kesilir.
Eskiden Cumartesi günleri yarım gün çalışılırdı. Ben de bir Cumartesi günü ehliyet sınavını hem de çok iyi bir dereceyle kazandım ve ehliyetim çıkana kadar araç kullanma hakkı veren bir belge elime tutuşturdular. Eşim Pazartesi sabahı Ankara’nın oldukça yokuşlu bir yerinde bulunan bir bankaya gidip para çektikten sonra ofisine gelmemi rica etti. Pazartesi sabahı, trafik yoğun, ben bu işi nasıl başaracağım diye düşünürken kuyruğu dik tutma dürtüsüyle yola koyuldum. Kör topal bankanın önüne geldim; sol yaptım ilerledim, sağ yaparak geri gittim, topladım öne geldim. Oley! Arabamın dört tekeri dümdüz ve ben kaldırıma paralel duruyorum.........