Türkiye’nin Dışında Yaşayamayız
Böylesine canlı,heyecanlı,hareketli,tepkili, Anayasa ve yasalarına uyulmayan,demokrasinin tanınmayacak hale geldiği,özgürlüğün lügatlerin arasında sıkışmış bir kelime olarak kaldığı çok güzel bir ülkede yaşıyoruz.
Bu güzel ülkemizde yarın sabah başımıza ne gelir bilemeyiz.Gece yarısı evimizden ters kelepçeyle götürülüp,hangi zindana tıkılır,ne kadar yatarız meçhulümüz.Neyin suç olup neyin olmadığını kestiremeyiz bile.Yasalara bakmayın siz,niyetler mühim bu canım ülkede.Farklı düşüncelerin,değişik görüşlerin savaş alanı haline geldik.Ne yönetenin içerde ve dışarda ne yaptığından haberimiz var,nede muhalefetin rotasından ve planından…Millet enflasyonun altında inlerken,pahalılıktan geçinemezken, yoksulluğun en dibinde boğuşurken,lüks içinde yüzen yönetimimiz,pembe dünyaların anonsunu yapıyor televizyonlarda.Uzaya uydu atmışız, Gabar’da petrol çıkarmışız,Karadeniz’de doğal gazı bulmuşuz,yakında dışa bağımlılıktan kurtuluyormuşuz.Hele İha’larımız,Siha’larımız dünya pazarında iyi iş yapıyor,büyük takdir topluyormuş.Ülkesini seven insanların bunlara sevinmemesi mümkün mü?Ama doğruluğuna da inanması lazım.Neden gazeteciler götürülmez bu başarıların merkezlerine?Neden millete gösterilmez filmleri,neden yapılmaz röpörtajları?
Bu güzel ülkenin tüm değerleri gibi basını (yani yeni adıyla) medyası da bölünmüş durumda. Yönetimin yayınlarına bakıyorsunuz,ülkemiz çok güçlü uçuyoruz..Muhalefete bakıyorsunuz batmışız.Aslında medya da gücünü hayli yitirdi.Şu akıllı telefonlar çıktı çıkalı herkes gazeteci,herkes kamereman oldu.Doğru dürüst bilgisi olmayanlar uzman kesildi ülkede.Akşamları televizyonlarda o kadar çok profesör var ki,Üniversitelerde gençlerimizi........
© ngazete
