menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bütün renklerimizi sayenizde kaybettik!

118 1
latest

Uzun yıllar önceydi, şiirsel bir yazı okumuştum….

Hayranlıkla okuduğum bir yazı olduğunu itiraf etmeliyim... İçine epey öfke, hüzün karışmış bir acı gülümsemeyle okuduğumu anımsıyorum... Yazarı, aşina olduğunuz bir isimdi:

- Ahmet Altan...

Yazının başlığı ise hayli etkileyiciydi:

- Sadece insanları değil, şefkati, sevgiyi, kadınlığı, erkekliği, aşkı öldürüyorlar, isyan etmeyecek misiniz?

“Önce mimozalar gelir” diye başlıyordu...

Hani şu kışın ortasında baharı haber veren güzelim çiçekler… Ardından insanlara geliyordu sıra:

- Genç kızlar gülüşür sokaklarda. Erkekler daha bir çalımla yürür... bir ‘bütün dünyanın kadınları bana helal kostaklanması...

Şahane değil mi? Tam Ahmet Altan kalemi... Ama yazı bundan sonra güzelliklerden çirkinliklere, aydınlıktan koyu bir karanlığa doğru devriliyordu...

- Bu yıl İstanbul’a bahar erken geldi. Ve ben bir daha fark ettim ki artık sokaklar çiçek koksa da kuşlar ötüşse de bu toplum aşkın kokusunu taşımıyor teninde... Biz böyle değildik... En zor zamanlarda, en acılı dönemlerde, en karanlık dönemlerde bile... En koyu siyahlara boyandığımızda bile bir kırmızımız, bir eflatunumuz, keskin bir yeşilimiz, eğlenceli bir mavimiz olurdu...

Ve yazar, büyük bir elem kokusu taşıyan sözcüklerle nereye sürüklendiğimizi o şiirsel anlatımıyla adeta kalbimize saplıyordu:

- Bütün renklerimizi kaybettik... Kirli bir gri, kimliksiz bir kahverengi her yeri kapladı...

Sonra? Sonrası daha şiirsel, daha büyük bir isyan........

© Nefes